NAZAR (göz değmesi) Nedir, Bundan Korunma Yolları Nelerdir?

NAZAR (göz değmesi) Nedir, Bundan Korunma Yolları Nelerdir?

Arapça bir kelime olan “Nazar” sözlük anlamı olarak “bakmak” diye tanımlanmış. Mesela her hangi bir şeye “Nazar etmek” o şeye bakmak demektir.

Nazar etmek deyiminin halk arasında yaygın olarak kullanılan karşılığı ise; “beğenilen bir şeye kıskançlıkla bakmak ve zarar verecek şekilde onu etkilemek, göz değmesi” dir.

Nazar kavramı, daha çok kıskançlık duygusunun eşlik ettiği zarar verici etkiye sahip bir “göz ve bakışla” ilişkilendirilse de herhangi bir canlı yahut objeye yönelik “hayranlık ve övgü” sözleri de “etkisi açısından” nazar kapsamında görülmüştür.

Nazar; esasen “kıskançlık veya beğeni dolu bir bakışla” ortaya çıksa da “güzel bir insanı” yahut bir şeyi “tedbirsizce övme sonucunda da” oluşabilmektedir.

Bazen insanın bu yolla “kendine, eşine, çocuklarına ve hayvanlarına da” zarar vermesi mümkündür.

Bazı insanlar, “Nazar yani göz değmesi diye bir şey yoktur, bunu kabul etmek İslam’a göre şirktir..” demekte.

Hâlbuki Kalem suresi 51. Ayette:

وَاِنْ يَكَادُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِاَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ اِنَّهُ لَمَجْنُونٌۢ

“O inkâr edenler, Zikri (Kur’an’ı) işittikleri zaman, Seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi (haset ve hıyanetle bakıp sana nazar ediyorlardı). (Senin için ise:) O, kesinlikle delirmiş bir insandır (cinnlerin ve karanlık güçlerin adamıdır) diyorlardı.”

“Sanki bakışlarıyla (seni) yiyecekler” gibi davranıyorlardı.

Mekke kâfirleri o kadar kızgındılar ve haset-fesat içinde kıvranıyorlardı ki, Kur’an’ı işittikleri zaman Hz. Peygamber’i sanki “gözleriyle” yiyecek ve yıkacaklardı.

İMAM KURTUBİ, yazmış olduğu tefsirinde Kalem suresinin bu ayetini açıklarken demiş ki:

“Mekke’ li müşrikler arasında ‘Nazar etmek suretiyle’ insanlara ve develere çok zarar verme söz konusu oluyordu.

Yüce Allah (cc) Peygamberini insanların nazarına karşı korudu ve ‘Seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi..’ buyruğu nazil oldu. (Kaynak: Kurtubi Tefsiri / El Cami ul Ahkam ul Kur’an tercümesi / Buruç Yayınları sayfa: 575)

İBNİ KESİR ise bu ayetin tefsirinde diyor ki:

«Doğrusu o küfredenler, zikri işittiklerinde; az kalsın seni gözleriyle yiyeceklerdi.» İbn Abbas, Mücahid ve başkaları bu ayette yer alan   يُزْلِقُونَكَ   kelimesini, “gözleriyle sana nüfuz edeceklerdi”,     Yani gözleriyle seni sıkıntıya düşüreceklerdi anlamını vermişlerdir. Bu şu manayadır:

Allah seni onlardan koruyup muhafaza etmemiş olsaydı, sana kızmalarından ve seni kıskanmalarından dolayı gözleriyle seni bitireceklerdi..”

Bu açıklamasının sonunda İBNİ KESİR konu ile alakalı 15 rivayet nakletmiştir. (Kaynak: Hadislerle Kur’an-ı Kerim Tefsiri, Çağrı Yayınları sayfa: 2455)

Biz burada bazı rivayetleri zikredelim:

İbn Abbâs’tan (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:

Nazar (Göz değmesi) gerçektir. Eğer kaderin önüne geçecek bir şey olsaydı nazar onun önüne geçerdi… (Müslim, Selâm, 42)

Hz. Aişe’nin (ra) naklettiğine göre, Rasulullah (sas) şöyle buyurmuştur:

“(Nazar’dan) Allah’a sığının. Çünkü göz değmesi (nazar) gerçektir.” (İbn Mâce, Tıb, 32)

İbn Abbâs’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sas) Efendimizin nazara (göz değmesine) karşı şöyle dua etmiştir:

Hz. Peygamber (sas), Hasan ile Hüseyin (ra) için dua ederek şu sözlerle Allah’a sığınırdı: 

Eûzü bikelimâti’llâhi’t-tâmmeti min külli şeytânin ve hâmmetin ve min külli aynin lâmmetin.

 (Her tür şeytandan, haşereden, kem nazardan Allah’ın tam kelimelerine -sonsuz iradesine ve hükmüne- sığınırım.) Sonra da;     “Atanız İbrâhim de bu duayı oğulları İsmâil ile İshak için yapardı.” derdi. (Buhârî, Enbiyâ, 10)

Rasulullah’ın (sas) nazar değmesine karşı Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs) surelerini okuduğu; ashabına da bunları okumalarını tavsiye ettiği rivayet edilmektedir. (Tirmizî, Tıb, 16; İbn Mâce, Tıb, 32)

Felak Suresi Arapça, Okunuşu ve Anlamı: 

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ     مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ     وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَ    وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ      وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ  

“De ki: ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe sığınırım. Yarattığı şeylerin şerrinden, Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, Düğümlere üfleyenlerin şerrinden, Ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden Allah’a sığınırım.”

Nas Suresi Arapça, Okunuşu ve Anlamı: 

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ      مَلِكِ النَّاسِ   اِلٰهِ النَّاسِۙ      مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ      اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ      مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ  

“De ki: İnsanların Rabbine sığınırım.  İnsanların malikine,  İnsanların (gerçek) ilahına;   İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden. O ki, insanların göğüslerine (kötü düşünce, şüphe) vesvese verir. Gerek cin, gerekse insanlardan(olan vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım.)

Resul-i Ekrem (sas) Efendimiz şöyle demiştir: 

Kim hoşuna giden bir şey görür de; ‘Maşaallah lâ kuvvete illâ billâh’ (Allah’ın dilediği olur. Ondan başka kuvvet ve kudret sahibi yoktur) derse, ona hiçbir şey zarar vermez.” (Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, VI, 213)

Ebu Hureyre’nin (ra) naklettiğine göre, Rasulullah (sas) şöyle buyurmuştur:

“Kim düğüm yapar sonra ona üflerse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa şirk koşmuş olur. Kim de (kendisini koruması için nazarlık ve benzeri) bir şey takarsa, o taktığı şeyin korumasına havale edilir.” (Nesâî, Muhârebe, 19)

Son olarak diyeceğimiz şey şudur:

Nazar boncuğu, nazar muskası vs. nin dinimizle uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur.   Bidat ve hurafelerdendir. Bunların nazardan koruyacağı inancı ise şirktir.


Tags:

 
 
 

Bir cevap yazın