Cephede Elde Edilen Gazze Zaferi, Masada Bir Hezimete Dönmemeli
Cephede Elde Edilen Gazze Zaferi, Masada Bir Hezimete Dönmemeli
Âlemlerin Rabbi olan şanı yüce Allah’a hamd, ölçü ve örnek Rasul Muhammed Mustafa’ya, Ehli Beytine, Güzide Ashabına ve tüm Müslümanlara salat ve selam olsun.
Bu gün 07 Ocak 2024.. Gazze Şeridi bölgesinde 07 Ekim 2023 de İZZETTİN EL KASSAM grubuna bağlı Müslümanların başlattığı AKSA TUFANI askeri harekatında 3 ayı geride bıraktık.
3 ayın sonunda ortaya çıkan kesin askeri bilanço:
Müslümanlar için zafer, zafer, zafer.. Terörist devlet ve katiller sürüsü ordu için hezimet, hüsran ve zillet elhamdülillah. İşgalci Terörist Devlet ve halkı şu anda büyük bir TRAVMA yaşamaktadırlar.
Buradaki “hezimet ve hüsran” sadece Terör devletinin hezimet ve hüsranı değildir..
Bir de ona uçak gemileri, savaş filoları, uçakları, mühimmatları, istihbaratı ile fiilen yardım eden başta “ABD olmak üzere birçok Avrupa devletleri” için de hezimet ve hüsrandır.
Hezimet, hüsran, hayal kırıklığı ve zillet yaşayan İsrail’e dost diyen, onunla “İbrahim Anlaşmaları” imzalayan nice “Krallar, Emirler, Sultanlar ve Cumhurbaşkanları” da vardır.
Bir saat gıdaklayan, ortalığı ayağa kaldıran, velvele yapan ama “bir tane bile yumurtlamayan” kümes hayvanı gibi, ikiyüzlü şarlatan hatta “Müslüman olduğunu iddia eden” liderler de bu katliamların kaybedenleridir.
Değerli kardeşlerim
Mayıs 2007 yılında Balkanlarda bulunan Bosna Hersek Müslümanlarını ziyarete gitmiş, 4-5 gün boyunca birçok şehirlerini gezme imkânımız olmuştu.
Bu gezi boyunca tuttuğum hatıralarımı şahsi web sitemde “Bosna Hersek Seyahatim ve Srebrenica Katliamı” başlığı altında yayınlamıştım
Yıkılan eski Yugoslavya’dan 1992’de bağımsızlığını kazanan Bosna-Hersek’te 3 ayrı halk vardı. Boşnaklar, Hırvatlar ve Sırplar..
Bosna Hersek’ teki Hırvatların bir de Kuzey Batı’ da HIRVATİSTAN isimli devletleri vardı.. Keza Bosna Hersek’ teki Sırpların da Bosna’nın Doğusunda SIRBİSTAN isimli devletleri vardı.
Batılı emperyalist kâfirlerin kışkırtmasıyla Bosna Hersek sınırları içinde bulunan Sırplar ve Hırvatlar, HIRVATİSTAN ve SIRBİSTAN devletlerinden aldıkları silah, mühimmat hatta Tanklarla, Bosna Hersek Müslümanlarına karşı saldırıya geçti ve katliamlara başladılar.
1992 – 1995 yılları arasındaki adil olmayan bu savaşlarda Müslümanlar, her türlü yokluk ve sıkıntılara rağmen “İzzet ve şerefle” Sırp ve Hırvat küffarına karşı savaşmışlardı.
Savaşın ilk iki senesinde Srebrenica şehrinde olduğu gibi birçok “aldatma ve ihanetlere uğrayan” Müslümanlar özellikle “1994 ve 1995” de “Zafer üzerine zaferler” kazanmaya, kaybettikleri birçok şehri geri almaya başlamışlardı.
Başta Avrupa’ dan olmak üzere, Türkiye’den, Kafkasya ve Orta Asya’dan, Orta Doğudan onbinlerce Müslüman, Boşnak kardeşlerinin çağrısına icabet etmiş, binlercesi Bosna savaşında şehit olmuştur.
Bu savaşlarda yer alan ve gazi olan bir komutan ile yaptığımız sohbette şunları söylemişti:
“Çeşitli İslam ülkelerinden gelen maddi imkânlarla karaborsadan normal fiyatının 2-3 katına silah ve mühimmatlar alıyor, Sırp ordusunu perişan ediyorduk.
Onlar devlet sahibi olmalarına rağmen hezimete uğramış ve kaçmaya başlamışlardı. Onlar kaçıyor biz kovalıyor ve kaybettiğimiz tüm toprakları geri alıyorduk.
Hatta kuzeydeki büyük VRBAS nehrini geçmiş, Sırp tarafında bulunan ‘BANYA LUKA’ şehrini almak üzereydik.
Derken Aliya İzzet Begoviç’ ten bir emir geldi: ‘Harekatı durdurun ve şuraya kadar geri çekilin..’ Biz bunun nedenini sorduğumuzda dedi ki: ‘Büyük abilerimiz böyle istedi..’ Ve biz de geri çekildik.”
Sevgili kardeşlerim, sizler gibi ben de merak ettim ve sordum komutana; “Kimdi bu büyük abiler?”
Dedi ki; “O dönem çeşitli ülke Devlet Başkanları idi..”
O günkü “Devletlerarası siyasi konjonktürde”, acaba hangi gerekçeye binaen o ülkelerin Devlet Başkanları bunu istemiş ve bu “askeri harekât” durdurulmuştu?
Savaş sonuçlarından yola çıkarak bu “askeri harekâtın” durdurulmasını değerlendirdiğimizde şu tablo ile karşılaştık:
Savaşan taraflar olarak Müslümanlar, Sırp kâfirler ve Hırvat kâfirler arasında imzalanan, daha doğrusu DAYATILAN şu meşhur “DAYTON ANLAŞMASI” na göre;
Bosna Hersek toprakları 2 ayrı Federasyon haline getirildi. Birincisi, “Boşnak-Hırvat Federasyonu”, ikincisi ise “Bosna Sırp Cumhuriyeti..”
Bu yeni idari yapılanmada “Boşnak-Hırvat Federasyonu” ülkenin yüzde 51’ine, “Bosna Sırp Cumhuriyeti” ise ülkenin yüzde 49’una sahip oldu.
İkinci ve bundan daha da önemli husus;
Saraybosna, Tuzla, Sancak vs. bölgelerdeki tüm Müslümanlar ve onların Cihadına, dünyanın dört bir yanından koşup gelen, yardım eden, gazi ve şehit olan onbinlerce Müslüman, bu bölgede İSLAMİ BİR DEVLET kuracaklarını sürekli söylüyorlardı.
Ama gel gör ki, “Cephede zaferden zafere koşan”, onbinlerce şehit ve gaziler veren, “Cephede Kazanan” şerefli Müslümanlar, maalesef ABD’ nin icbar ettiği bir ihanet anlaşması olan “DAYTON ANLAŞMASI” ile yine “Masa başında kaybeden” taraf oldu.
Çünkü “Üç başlı ‘Dönüşümlü Başkanlık Sistemi’ dedikleri bir Devlet yapısı ve ‘Demokratik Laik bir Bosna Hersek Devleti’ kuruldu balkanlarda.
Yani Müslümanların istediği değil, “Emperyalist kâfirlerin başı ABD’ nin dediği” oldu Bosna Hersek’ te..
Bosna Hersek’in başına gelenler, daha doğrusu “Bir takım büyük abiler ve süper güçler (!) tarafından başlarına getirilenler”, birkaç senedir gördünüz “Suriye’ li Müslümanların” da başına getirilmeye çalışılıyor.
“Abiler, amcalar, dayılar” sürekli devrede..
İlle de “Demokratik Laik tam Kapitalist Suriye Cumhuriyeti..” diye İKNA ODALARINDA bir takım İslami grupları ve Liderlerini ikna etme gayretindeler.. Onların planı, tuzağı bu..
Canım kardeşlerim ve Davetçi gençler
“Gazze Zaferimiz” derken ne diye direk “Bosna ve Suriye katliamları, akabinde elde edilen başarılar ve nihayetinde gelin noktalara” değindim biliyor musunuz?
Bu gün BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ ya da KATAR’ da emir ve yöneticilerin yanında misafir olan HAMAS üst düzey yöneticileri, belki yakında sonlandırılacak “Gazze Katliamları” akabinde “Nasıl bir Siyasi Çözüm” den yanalar?
Cephedeki tüm mücahitler ve komutanlar, asker olmanın gerektirdiği her bir şeyi HAKKIYLA YAPTILAR, “Dünyevi ve Uhrevi Kazanımlar” elde ettiler inşaAllah.
Gün gelecek şu ya da bu şekilde bu katliam ve saldırılar da birileri tarafından “YETER ARTIK” denilerek durdurulacak.
Daha doğrusu “Durdurmak zorunda” kalacaklar. Çünkü neredeyse “100 yıldır yemedikleri bir dayak yediler..”
Bu saldırı ve katliamların durmaması; başta Müslümanlar olmak üzere tüm Dünya halklarını, “kendi akide ve ideolojileri dışında”, başka arayışlara ve amellere yönlendirecek.
Şayet;
HAMAS yöneticileri ve İzzeddin el Kassam Tugayları’ nın Muzaffer mücahitleri ve komutanları, emperyalist kâfirler ile onların yerli ve milli uşaklarının aynı “Bosna Hersek’ te yaptıkları gibi bir DAYATMA ile” karşı karşıya kalıp, “Başkenti Doğu Kudüs” olan DEMOKRATİK ve LAİK BİR FİLİSTİN DEVLETİ’ ne “Evet” derlerse, Dünya ve Ahiret hüsranı, onların da hüsranları olacaktır..
Ama bu zilleti asla ve kat’a kabul etmeyip;
Allah’ın kitabını ve Rasulünün Sünnetini tüm ANAYASA ve kanunlarının esası yapan, İslam’ın hakim, hakem ve hükümran olması esasına dayanan bir İSLAM DEVLETİ’ ne “EVET” derlerse, İnşaAllah bu fani Dünyada izzet ve şeref, ahirette ise cennet kendilerinin olacaktır..
Çünkü Rabbimiz ne demişti:
“Siz, benim dinime yardım ederseniz, bende size yardım eder ve ayaklarınızı sabitleştiririm.” (Muhammed suresi 7)
Kaldı ki şu an burunlarının dibinde, kendilerine yardımcı olan, Müctehid imam ve âlimlerin hazırladığı “İslam Devleti” için gerekli, “İSLAM ANAYASASI VE ESBAB-I MUCİBESİ” isimli mükemmel bir ANAYASA sunan muhlis kardeşleri var elhamdulillah.
Son söz; yine sözlerin en güzelini söyleyen Rabbimize aittir.
“Allah, içinizden iman edip de Salih amel işleyenlere vaad etti ki, kendilerinden evvel gelenleri nasıl yeryüzüne sahip ve hakim & hükümran kıldıysa, onları da yeryüzüne sahip ve hakim kılacaktır..” (Nur suresi 55. Ayet)
Ey Rabbim başta Filistin’ live Gazze’li kardeşlerimiz olmak üzere tüm Müslümanlara yardım et.
Onlara ve bizlere feraset ve basiret ver.. “İzzet, Hilafet ve Cennet” ekseninde bir Dünya ve ahiret hayatı nasip eyle Allah’ım..
“Ey Rabbim, bu makalemi okuyan, anlayan, benimseyen ve paylaşan tüm Müslümanlara, son nefeslerine kadar şahit, son nefeslerinde de o müjdelenen İSLAMİ DEVLET’ te şehit olmayı nasip eyle..”
Sevgi, saygı ve muhabbetlerimle kardeşlerim..
Bekir Yetginbal – 08 Ocak 2024
Tags: