Yeni Dünya Düzeni’nde o Hükümdar Kim Olacak?
Yeni Dünya Düzeni’nde o Hükümdar Kim Olacak?
Yazan Sadun Çetin / Çağdaş Kocaeli Gazetesi
Dün dünyadaki değişimden söz edip, bunu ülke olarak görmemizin şart olduğuna dikkat çekmiştim. Peki, nedir bu değişim?
Bir şey bilen yok ama bilgi kırıntıları ve bazı işaretler var. İşte bugün de biraz onlardan söz edeceğim…
Sabahları gazeteye tramvayla gelirken en çok dikkatimi çeken ellerdeki cep telefonları oluyor.
Halkevi’nden binip 6 durak sonra iniyorum. Geçen zaman 15 dakika kadar. Bulunduğum bölümde 10 kişi oturabiliyor.
Sağıma soluma ve karşıma bakıyorum 10’nun 7-8’i cep telefonlarına gömülüyor. Bu tablo her gün aynı…
Medya takip kurumu Ajans Press’in Statista (Pazar ve tüketici verilerinde uzmanlaşmış bir Alman şirketi) yaptığı araştırmayı geçenlerde yayınladı.
Bazı sonuçlar şöyle;
Sosyal medya kullanımında birinci sıradaki Çin’de şimdiki 1 milyar kullanıcı 2026’da 279 milyon artacakmış.
İkinci sıradaki Hindistan ise 639 milyon kullanıcıya sahipmiş. 2026’da yaklaşık 600 milyon artarak en büyük patlamayı bu ülke yapacakmış.
ABD’de kullanıcı sayısı 295 milyon iken 4 yıl sonra 323 milyona yükseleceği öngörülüyor.
Bizim ülkemizde ise halen 64 milyon sosyal ağ kullanıcısı var iken 4 yıl sonra bu rakamın 10 milyondan fazla artacağı saptanmış.
85 milyon nüfusun 64 milyonunun sosyal ağ kullanıcısı olduğunu öğrenince, benim her sabah tramvayda gördüğüm o manzara aslında Türkiye fotoğrafının özeti olduğunu gösteriyor.
Hemen aklıma ABD Başkanı Joe Biden’in 20 gün kadar önce yaptığı açıklamalar geldi. Çünkü çok çarpıcıydı.
ABD’yi hiç sevmem çünkü Dünya ülkeleri dolayısıyla halkları üzerindeki günahlarının çok olduğuna inanırım. Ama dünya üzerindeki gücünü kabul ederim ve üstlendiği rolü de asla görmezden gelemem.
Yani 10-15 yıl sonrasını bilmem ama bugün dünyada hala Amerika’nın borusu ötüyor…
Gelelim ABD Başkanı Biden’in 20 gün kadar önceki konuşmasına, şöyle demişti;
“Artık değişme zamanı geldi, dünya ekonomisinde dönüm noktasındayız. Yeni bir dünya düzeni olacak ve buna öncülük etmeliyiz. Bunu yaparken özgür dünyanın geri kalanını da birleştirmemiz gerekiyor. Tüm egemen uluslar, küresel olarak temsil edilen tek bir oluşumda birleşecek ve hepimiz BİR HÜKÜMDARA boyun eğmek zorunda kalacağız”
Ekonomide dönüm noktasında olduğunu söylüyor ve değişimden söz ediyor. Sanırım herkes gibi ben de “Hükümdar” kelimesine odaklandım.
O hükümdar kim?
O hükümdarı Biden de bilmiyor… Ama Biden bir şeylerin değiştiğinin farkında ve buna kayıtsız kalmayıp bu değişimi ABD olarak yönetmek istiyor.
Bu sözleriyle şüphesiz AB ülkelerine ve NATO üyelerine aba altından sopa gösteriyor, ancak bir hükümdardan söz ediyor. Bu; korkutmak için icat ettiği bir metafor mu, yoksa gerçek mi?
Bana göre o hükümdar; sabahları tramvayda her 10 kişinin 7-8’inde gördüğüm cep telefonlarına hükmedecek biri olacak. Mesela; Google veya Bill Gates mi, Jeffrey Bezos mu, Mark Zuckerberg mi, Elon Musk mı?
Yoksa yeni bir “Dijital Hükümdar” mı?
Bilemiyorum…
Bilim insanları, fütüristler, dijital dünyanın efendileri kimse bir şey bilmiyor. Ukrayna satranç oyununda bir hamle, Avrupa’da başka ülkelerde başka gelişmeler olabileceği gibi uzak doğuya uzanıp Tayland, Pakistan’da da beklenmedik gelişmeler yaşanabilir…
Biden kadar elbette bilemem ama dünyanın gelecekteki patronunun Dijital Dünyayı elinde tutan olacağını tahmin ediyorum…
Ülke olarak ise Çin’i ben biraz daha avantajlı görüyorum. ABD’nin silikon vadisine rağmen, Çin dijital teknolojide çok ilerledi. Hatta bazılarına göre ABD’yi geçti bile…
Toparlayacak olursak;
Gördüğünüz gibi Biden’in Hükümdar sözünden yola çıktım ama hiç siyasete girmedim. Ancak Biden’in söylediklerini yabana atmadan iktidarın da muhalefetin de ders çıkaracağı çok şeyin bulunduğu bir sürecin içinden geçiyoruz…
Dünyayı takip edemeyen siyaset dünyası ve partiler ayakta kalamaz. Yalnız onlar değil bu değişimi görmek iş dünyası için de geçerli. O nedenle herkesin dünyayı mutlaka izlemesi gerekir.
Mesela Ukrayna Rus savaşının iki ülke arası bir savaş olmadığı her geçen gün biraz daha anlaşılıyor. Bu savaş korkarım dünyadaki başka ülkelere de yayılacaktır.
Çünkü bu dünyaya egemen olma (doğu-batı) savaşıdır. Yani YENİ DÜNYA DÜZENİ kurmak için oynanan satrançta sadece bir hamledir.
Ülkemizin duruşuna gelince; Hem dünya barışına katkı sağlayan hem de ülkemizin çıkarlarını kollayan bir yerde durmaktadır. Orada sürekli durabilmek zordur, dilerim bu duruş bozulmaz.
Mısır ve İsrail ile alınan ilişki de doğrudur, dilerim bu en başta Suriye olmak üzere ilişkimizin bozulduğu başka ülkeler için de hayata geçer. Çünkü dünya çok kutuplu bir dünyaya doğru gidiyor… (11 Nisan 2022)
Tags: