Kur’an-ı Kerim Ezberlemede Altın Öğütler
Kur’an-ı Kerim Ezberlemede Altın Öğütler
Kur’an-ı Kerim’i, bazı sure ve ayetleri, hatta duaları kolayca ezberlemek ve ezberlediğimizde daha kalıcı olması için aşağıdaki yöntemleri adım adım uygulayınız.
• Her şeyden önce, Kur’an-ı Kerim ezberlerken Allah’ın sözlerini ezberlediğimizi düşünerek niyetimizde samimi ve ihlaslı olmalıyız.
• Ezber yaptığınız mekân sade ve sessiz olsun. Sade bir mekânda gözlerinizi ve zihninizi meşgul edecek şeyler olmaz ve daha çabuk ezberinize yoğunlaşırsınız. Bir de mümkünse ezberlerinizi hep aynı yerde yapınız. Çünkü yeni şeyler görmek dikkatinizi dağıtır.
• Öncelikle ezberleyeceğiniz bölümün bir iki kere mealini okuyunuz. Böylece ezberlediğiniz bölümlerin neleri anlattığını bilirsiniz. Rabbimizin ayetlerini anlarsınız, duygulanırsınız ve daha kolay ezberlersiniz.
• Öncelikle harflerin mahreçlerini ve telaffuzlarını düzeltmeliyiz. Okuyuşumuzun düzgün olması gerekir. Çünkü yanlış ezberlediğimizde düzeltmek çok zor olur.
*Fem-i Muhsin ne demek?*
• Ezberleyeceğimiz bölümü düzgün okumak için bir “Fem-i Muhsin”den (Düzgün okuyan bir hocadan) ders almamız gerekir. Kur’an-ı Kerim öğrenmek hoca merkezli bir eğitimle mümkündür. Hocasız ve talimsiz düzgün okuyamayız.
• Hoca imkânımız yoksa veya fazla çalışamıyorsak, devamlı ehil hocaların Kaset ve CD’lerinden Kur’an dinlemeliyiz. Harflerin mahreç ve telaffuzlarını düzeltmeye çalışmalıyız. Okuyuşu düzgün olanlar için bu aşamalar tamamdır.
• Okuyuşumuzu düzeltmek için en güzeli, sınıfta veya dershanede talim çalışması yapmaktır. Ayetleri önce kelime kelime sonra da nefesimiz yettiği yere kadar “koro okuyuşu” halinde bir hoca okumalı, bir de biz okumalıyız.
*Acele etmeyin:*
• Unutmayalım, Acele edip yanlış ezberlemektense, önce mahreç ve telaffuzlarımızı düzeltip geç ezberlemek daha iyidir. Çünkü hatalı ezberlediğimizde düzeltmek çok zor olmaktadır.
• Bir sayfayı veya sureyi ezberlemeye başlamadan önce mahreç, telaffuz ve tecvidine dikkat ederek en az on defa yüzüne okumalıyız. Dinleme imkânımız da varsa, üç dört defa dinlemeliyiz.
• Ezberleyeceğimiz bölümün mealini okuyalım veya varsa Arapça bilgimizden ve meallerden yardım alarak Kur’an-ı Kerim metni üzerinde çözmeye çalışalım. Böylece ezberlediğimiz bölümlerin neleri anlattığını biliriz. Rabbimizin ayetlerini anlarız, duygulanırız ve daha kolay ezberleriz.
• Ayetleri yüzüne okurken mümkünse sesimizi güzelleştirmeye çalışalım. Yani teganni yapalım. Fakat çok ağır değil normal hızda okumalıyız. Aşır okuyuşuyla ezber için ön hazırlık yapmak zor olur.
*Üçer kere tekrar edelim:*
• Ezberlemeye ilk ayetten başlarız. Birinci ayeti ezberledikten sonra ezberimizden en az üç defa tekrar edelim.
• Sonra ikinci ayeti ezberleyip onu da üç defa tekrar ederiz. Sonra da her iki ayeti ezberimizden üç defa tekrar ederiz.
• Daha sonra sıradaki ayeti ezberleyip ezberden üç defa tekrar ederiz. Bu defa, ezberlediğimiz bu üç ayeti üç defa tekrar ederiz. Sayfayı veya sureyi bitirinceye kadar aynı metodu uygulamamız gerekir.
• Bu şekilde ezberlenecek bölümü veya sureyi tamamladığımızda ezberimiz pekiştirilmeye hazır hale gelmiş demektir.
*Sağlam bir ezber için:*
• Şimdi de ezberlediğimiz bölümün hepsini ezberden en az on defa tekrar etmeliyiz. Artık çok sağlam bir ezber yapılmıştır, kolay kolay unutmayız inşaAllah.
• Son on defa okuyuşu ihmal etmeyelim. Tam pekiştireceğimiz zaman fırsatı kaçırmış oluruz. “Demir tavında dövülür” atasözünü hatırlayalım.
• Ezberlediğimiz yerleri namazlarımızda okuduğumuzda hafızamıza daha iyi yerleşir.
• İlk başlarda böyle yapmamız çok faydalı olur. Zamanla kendimize göre de farklı metotlar oluşturabiliriz.
• Bu ezberimizi akşam uyumadan önce yaparsak sabah kalktığımızda biz uykuda iken hafızamıza kaydedildiğini fark ederiz.
• Artık ezberimiz hazırdır. İstediğimiz zaman hocamıza gelip okuyabiliriz. Fakat hocaya okumadan önce de iyi okuyan bir kimseye dinletmemiz iyi olur. Yanlışlarımız varsa düzeltirler.
• Ezbere okurken mahreç ve telaffuzlarımıza ve de tecvide dikkat etmeliyiz. Hocamıza da bunlara dikkat ederek okumalıyız.
*Sessiz bir ortam:*
• Ezberimizi Kur’an-ı Kerim’den veya Kur’an sayfalarına ve yazısına uygun yerlerden ezberlemeliyiz.
• Ezberlediğimiz bölümlerin yazı hattı hep aynı olsun. Çünkü gözlerimizle fotoğrafını çekmekteyiz. Hafızamıza aynı hatla kaydettiğimizde hatırlamamız daha da kolay olur.
• Ezber yaptığımız ortam sade ve sessiz olsun. Mümkünse ezberlerimizi hep aynı yerde yapalım. Sebebine gelince: Yeni şeyler görmek dikkatimizi dağıtır. Sade bir ortamda ise gözlerimizi ve zihnimizi meşgul edecek şeyler olmaz ve daha çabuk ezberimize yoğunlaşırız.
• Ezber yaparken mutlaka hafif sesli okuyalım. Sesli çalıştığımızda kulaklarımız da devreye girer ve daha çabuk ezberleriz. Çünkü duyduklarımız da zihnimizde kalıcı olmaktadır.
• Ezbere başlamadan önce abdestli olmalıyız veya güzelce bir abdest almalıyız. Kur’an-ı Kerim’in başına gelip: “Ya Rabbi! Ben senin kitabının ayetlerini ezberlemek ve öğrenmek için geldim, bana ezberlemeyi ve öğrenmeyi kolaylaştır” deyip samimi kalple dua etmemiz iyi olur.
• Kendimizi toparlayıp ezbere yoğunlaşamıyorsak iki rekât “Hacet Namazı” kılıp dua edelim ve istiğfar okuyalım. Gönlümüzde bir ferahlamanın, zihnimizde bir rahatlamanın ve hafızamızda bir hazırlığın olduğunu fark ederiz.
*Zihnimiz saf ve duru olmalı:*
• Mümkün olduğu kadar zihnimizin saf ve duru olduğu anlarda ezber yapalım. Bir de zihnimizi boş ve lüzumsuz şeylerden arındırdıktan sonra ezbere başlayalım. Dolu kap boşalmadan içine bir şey yerleştiremeyiz. Zihnimizin saf ve duruluğu için günahlardan da uzak durmaya çalışmalıyız.
• Şunu da unutmayalım ki biz Kur’an-ı Kerim’in başına oturduğumuzda, şeytan bütün gücüyle bize vesvese verecek ve ne kadar işimiz, problemimiz varsa aklımıza getirecek, bizi Kur’an’ dan alıkoymaya çalışacaktır. Bu bir oyundur, sakın tuzağa düşmeyelim! Kararlılık gösterip ve “Boşa uğraşma, Ne kadar işim olursa olsun bugün, bu saatte, benim en önemli işim Rabbimin ayetlerini ezberleyip anlamaya çalışmaktır.” diyelim. Bizdeki bu kararlılığı görünce şeytan perişan olur. Bir de “Euzu-Besmele” çekip de ezberlemeye başladığımızda tamam artık. Kaçacak delik arar hâin şeytan…
• Rabbimiz bir Hadis-i Kudsi’de “Kur’an’ la meşgul olup da dua ederek bir şeyler istemeye fırsat dahi bulamayanlara, dua edip isteklerde bulunanlardan daha çok vereceğini” bildiriyor. Kur’an’la meşguliyeti bu açıdan büyük bir fırsat olarak bilmeliyiz.
• Yetiştirdiği hafızların sayısı dört bine ulaşan, Kur’an hadimi Merhum Hasbekli Mü’min Hocaefendi’nin bir sözüyle sözlerimizi noktalayalım: “Siz, Kur’an-ı Kerim’e küllünüzü vermezseniz o size bir cüz’ünü vermez” Yani Siz Kur’an’a her şeyinizi verin ki (Üzerinde, kalbinizle ve zihninizle yoğunlaşın ki) O’ndan bir bölümü öğrenebilesiniz.
• Mübarek olsun. Ezberimiz tamamdır. Sıra, ayetlerdeki kurtuluş mesajlarına kulak vermeye, üzerinde düşünmeye ve hayatımıza taşımaya gelmiştir. Bir de insanlara tebliğ edip kurtuluşlara vesile olmaya…
Yazan Nazif YILMAZ
Tags: