Çocuklarımız ve Allah Korkusu

ÇOCUKLARIMIZ VE ALLAH KORKUSU

Son bir kaç yıl için de şunu iyice anladım ki, bizlerin ebeveyn olarak sahip olması gereken en güzel özellik, aslında “Allah’tan Korkmak” mış. İnsan Allah’tan ileri düzeyde korktuğu zaman illaki kendisine bir çeki düzen verir.

Her şey için “keşke” denmez ama bu durum için sanırım “keşke” denir. Çocukken bunun bizlere aşılanması lazım ve bunun en güzel yönü de Anne ve Babanın “Allah’tan korkarak” yaşaması ile mümkündür.

Bunu derken; ne annemi ne de babamı veya diğer insanların annesini babasını kötülemiyorum. Yetişkin insanlar olmuşuz ve artık hâliyle bizden geçti diyorum.

Ancak ufak çocuğu olanlar veya çocuk yapmak isteyenler bu durumun “tam bilincinde” olmalıdır ve bu minvaldeki yaşantılarını ( Allah’tan korkarak yaşanılan bir hayatı) mutlaka çocuklarına hissettirmeli, göstermeli ve aşılamalıdır.

Bir kardeşiniz olarak bu vesileyle sizlere önemli bir kaç şeyi de aktarmak isterim.

1. Çocuklarınızı dövmeyin. Elbette anne baba olarak sinirleniyorsunuz ancak çocuğu dövmek, onu “ezik bir insan” hâline getirir. Çocuk manen zayıf olur ve ileri de ona yaptıklarınız çocuğun gözünde canlanır ve buda siz anne baba için hiçte iyi olmaz Allah muhafaza.. O yüzden kızın, ama lütfen dövmeyin. Kızmanın da ölçüsü, onu “kendinizden soğutmayacak” bir şekilde derecede olmalıdır.

2. Çocuklarınıza “Disiplinli bir insan” olmayı aşılayın. Bu da yine yukarı da ki durum gibi, sizlerin pratik yaşantınızı görmesi ile mümkün olur.

3. Çocuklarınızı sevin. Bu zaman da bazı “gıcık” diyebileceğimiz insanlar, babanın çocuklarını sevmesini, “Çok yumuşak bir yaklaşım” olarak değerlendiriyorlar. Hâlbuki bunun yumuşaklıkla zerre kadar bir alakası yok. O yüzden çocuklarınızı sevin, onların sırtını sıvazlayın, yüzlerine dokunun, saçını okşayın, onlara güzel tatlı sözler sarf edin.

4. Babalar “hafta da en az 2 gün” kız çocukları varsa onların saçlarını tarasın. Bazı günler de çocuklarını dizine yatırıp başlarını okşasın. En önemli noktalardan birisi de (eğer çocuğunuz yüz güzelliği, diğer çocuklara göre az ise) burada anne baba olarak size çok çok büyük bir görev düşüyor. O da şu; diğer çocuklara nazaran o yavrunuza daha fazla ilgi, alâka ve şefkat gösterin.

5. Çocuklarınıza bol bol “şükretmeyi ve elindekinin kıymetini bilmesini” öğretin. Bu da yine yukarı da ki ilk 2 örnekte olduğu gibi onlara bu durumu sizlerin “bizzat yaşayarak” aşılaması ile mümkündür.

6. Çocuklarınıza ilk önce şanı yüce “Allah’ı idrak ettirin, iyice tanıtın”. Akabinde de ona mükemmel bir şekilde “Allah korkusunu” aşılayın. Belki bu hususu, 1.sıraya yazmak daha doğru olurdu. Allah korkusu; yavrularımıza “aşılanması gereken” en öncelikli konulardan biridir. Bu da yine anne ve babanın, hayatları boyunca “Allah’tan korkarak” yaşaması ile mümkündür. Çocuk bunu aleni görmeli ve anne baba her şey de olduğu gibi bu konuda da çocuğunu güzel bir örnek olmalıdır.

7. Bir çocuğun, “Allah’ı idrak, Allah korkusu ve Allah’a ümitle bağlanma” ekseninde yetiştirilmesi, en doğru eğitim ve terbiye şeklidir. Nice ayetlerde Rabbimiz “Allah’tan kork ya da Allah’tan hakkıyla korkun” diyorsa da birçok ayette de bizleri daima “Ümitvar” olmaya teşviki söz konusu olmuştur. Şu ayetlerde olduğu gibi:

“Artık siz de onlardan korkmayın, benden korkun.” (Bakara suresi 150)

“Ey iman edenler, Kudret ve yüceliğine yaraşır bir biçimde Allah’tan nasıl korkmak gerekiyorsa öylece korkun ve ancak O’na gönülden boyun eğmiş Müslümanlar olarak can verin.” (Ali İmran suresi 102)

“Allah şöyle buyurdu: “İki ilâh edinmeyin. O, ancak bir tek ilâhtır. Öyleyse yalnız benden korkun.” (Nahl suresi 51)

“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Onundur. Mutlak manada itaat ve kulluk da her zaman ve yalnızca O’na aittir. Buna rağmen siz hâlâ Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?” (Nahl suresi 52)

“Sizi korkup düşmandan kaçmaya çağıran ancak şeytandır ki, içinize kendi dostlarının korkusunu yerleştirmek istiyor. Şu halde, gerçekten mümin iseniz onlardan korkmayın, yalnız benden korkun.” (Ali İmran suresi 175)

“Siz, yeminlerini bozan ve Peygamber’i yurdundan çıkarmaya kesin olarak azmeden bir toplulukla savaşmaz mısınız? Kaldı ki, savaşı size karşı ilk başlatanlar da onlar olmuştu. Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer mü’minseniz, kendisinden asıl çekinip korkulacak olan Allah’tır.” (Tevbe suresi 13)

“Evlatlarım, Haydi gidin. Yusuf ve kardeşini arayıp bulmaya çalışın. Sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez dedi.” (Yusuf suresi 87)

“Sana kesinlikle olacak bir şeyi müjdeliyoruz. Sakın ümitsizliğe düşenlerden olma dediler. İbrahim de: ‘Doğru yoldan sapanlardan başka kim Rabbinin rahmetinden ümidini yitirir ki’ diye karşılık verdi.” (Hicr suresi 55 ve 56)

“De ki: Ey günah işleyerek kendilerine yazık eden kullarım. (Sakın ha) Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” (Zumer suresi 53)

Değerli Müslümanlar

Rabbimizin ne kadar merhametli olduğunu görüyorsunuz değil mi? “YA ERHAMERRAHİMİN..” ifadesinin anlamı ise “Merhametlilerin en merhametlisi (olan Allah)” demektir.

Güzel insanlar

Ben bütün bunları, sizlere “en içten şekilde acısını yaşayarak” anlatmaya çalıştım. Niyetim asla sizlerin moralini bozmak değildir. Bu bilgilerle, sizlere ufakta olsa bir nasihatte bulunmak için yazdım.

Umulur ki bir nasihat alan olur da bu vesileyle Rabbim amel defterime bir nokta koyar ümidindeyim. Saygılarımla

Kadir Bayer / 09.07.2024


Tags:

 
 
 

Bir cevap yazın