Arapça ve İslam Kardeşliği

Arapça ve İslam Kardeşliği

Yazar Ali Kemal Kastan kardeşimiz paylaşımında harika bir tespitte bulunup demiş ki:

Ecdadımız Arapça öğrenmeye başlayan gençlerin eline verdiği ilk kitap olan Emsile‘ de, örnek fiil olarak “Nesara = yani Yardım etti” fiilini kullanılır.

Talebe kitap boyunca “Yardım etti, Yardım edecek, Yardım eden, Yardım edilmiş, Yardım et, Yardım edeyim…..” kelimeleriyle uğraşır.

Talebenin düşünce ve gönül uzayı “Yardım” kavramıyla dolup dolup taşar.

İngilizce eğitiminde ise, en çok kullanılan örnek fiil “I have = yani Ben sahibim, Ben aldım, Benim” fiilidir.

Arapça fiil çekiminde ise çekim sırası üçüncü şahıstan başlar.

“Ene” (yani Ben) en sona bırakılır. İngilizce de ise “I = yani BEN” her şeyin temelidir.

İngilizce’de cümlenin neresinde olursa olsun ” I = BEN “ Cehennem kütüğü gibi büyük ve iri yazılır.

Daha bizim çocukluk yıllarımıza kadar eskiler, birine bir şey verirken “Al” demezdi, “Alı ver” derlerdi.

Karşısındakini “Alma” nın kaba bencilliğinden kurtarmak için “Al” fiilini “Verme” nin inceliği, zarafeti ve yüceliği içinde eritir “Alı ver” derlerdi.

Şimdilerde biz “Çay alıyoruz, Duş alıyoruz, Gelen misafirimizi koltuğa alıyoruz….”

Görüldüğü gibi “Lisan da” hiç bir şey asla tesadüf değil..

* * * * * *

Bekir Yetginbal kardeşiniz olarak ben de diyorum ki,

Gerçekten İslam Devleti’ ni kaybetmekle hem Ümmeti Muhammed hem de insanlık tarihi çok çok çok şeylerini kaybetti.

Kur’an’ın dili Arapça’ yı kaybetti.. Kardeş olduklarını kaybetti.. Evlatlarını, akrabalarını kaybetti.. En önemlisi de; Edebi, hayatı, İzzet ve şerefini kaybetti.


Tags:

 
 
 

Bir cevap yazın