Alkol Müptelası Birisine Nasihatim
Alkol Müptelası Birisine Nasihatim
Ticaretle uğraştığım yıllarda çok çok içki içen, alkol tüketen bir komşum vardı.
Hemen hemen her akşam saat 21:00 den sonra dükkanının arka bölümünde, kafadarı olan 3-4 arkadaşı ile bir araya gelirler içerler, içereler zil zurna sarhoş düşe kalka saat 23:30 evlerinin yolunu tutarlardı.
Bir gün bana dedi ki:
Komşum, biliyorum içtiğimiz bu zıkkımın zararı sadece bana değil.. Kızım evlenecek çağa geldi. Benim bu halimi gören ve bilenler derler ki; “Bu sarhoşun kızı alınır mı, bundan avrat olur mu?”
Yine oğlum için bir aileye dünürcü olsam, derler ki; “Bu sarhoşun oğluna kız verilmez..”
Hanımıma “Sarhoşun karısı..” diye sesleniyor ve böyle birbirlerine tarif ediyorlar..
Ey içki içen, alkol tüketen, böylelikle sadece nefsine değil, ailesine de zulmeden gafil adam.. Kimlere ne zararlar verdiğini görüyor musun?
Hâlbuki asırlar öncesinden Hz. Muhammed (sas) seni uyarmış ve demişti ki: İÇKİ, BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR..
ANA nedir? Ana; doğuran, besleyen ve büyütendir değil mi?
Senin; ne ŞERLİ BİR ANA ile alakan var farkında mısın? Olmaz olsun böyle ANALAR..
En güzel isim, en güzel sıfat olan ANA’ yı yani ANNE’ yi böyle kirletmeye senin hakkın yok. Çünkü sende bu ALKOLİK halinle, kötülükleri, zulümleri doğuran bir ana gibisin.
Bir de işin maddi ve parasal boyutu var..
Sen her ay belki yüzlerce yada binlerce lira parayı ALKOL denilen pisliğe verirken, benim tanıdığım, bildiğim, gördüğüm onlarca insan, aile ve arkadaşım, işsiz güçsüz, aç ve muhtaç..
Onları gördükçe hep içimden, sadece “su ve ekmekle” bir öğün yemek geçirmek geçiyor..
Eşim; “Bu akşam ancak bir çeşit yemek yapabildim bey..” deyince, bunu bile bulamayan o garibanlar geliyor gözümün önüne ve bu bir çeşit yemek, boğazıma kocaman bir düğüm oluyor..
Sen ne yapıyorsun?
Allah’ın sana helal yollardan nasip ettiği paracıklarını, servetini HARAM OLAN bu zıkkıma yani alkole harcıyorsun..
Bu deveran böyle mi devam edecek sanıyorsun?
Bir gün o paralar bitecek, sağlığın elden gidecek, eşin çocukların seni terk edecek, namerde muhtaç olacaksın.
Bu nedenle belki de açlığını gidermek için ÇÖP KONTEYNERLERİNİ deşeleyeceksin kediler gibi.. Bunu mu istiyorsun bre gafil?
Lütfen gel aklını başına al ve adam ol adam.. Bu ne zillettir? Bu ne sefalettir? Bu ne vurdum duymazlıktır? Bu ne zalimliktir?
Unutma ki: Kendi nefsine merhamet etmeyene vallahi hiç kimse merhamet etmez.. Özellikle de YA ERHAMERRAHİMİN yani “Merhametlilerin en merhametlisi..” olan Allah bile merhamet etmez..
Çünkü ALLAH (cc), yüce kitabında ZALİMLERE değil MAZLUMLARA yardım edeceğini vaad etti..
Her şeye rağmen yine de sana dua ediyor ve diyorum ki:
“Ey Rabbim, bu kardeşimi şu içki illetinden kurtar. Ona yardım et, ona acı.. Onun da razı olacağın salih bir kul olmasını nasip eyle Allah’ım..”
Ey alkolik insan..
Unutma ki bir zamanlar Hattab’ın oğlu Hz. Ömer de çok çok içki içerdi. Hatta kendi öz kızını diri diri toprağa gömerek öldürdü.. Sonra; tüm yaptıklarından pişman oldu, tevbe etti, aflar diledi, Rabbinden yardım istedi..
Sonuç ne mi oldu? Onun bu samimi gayretleri Rabbimizin çok hoşuna gitti, onu affetti, ona yardım etti, Adil Hz. Ömer oldu..
İşin finalinde ise, şehit edildi, Peygamberine kabir ve Cennet komşusu oldu..
Haydi şimdi sıra sen de..
Unutma, ben ta buradan dualarımla yanındayım.. Bir dağ gibi arkandayım.. “Gel bana nasihat et..” de koşa koşa gelirim.. Yeter ki sen, son kararını ver..
Anlaştık mı gülen gözlü, güzel yüzlü insan..
Bekir Yetginbal
Tags: