Suriye’de Kapitalizmi İkame Etme ey Golani Nasihati
Suriye’de Kapitalizmi İkame Etme ey Golani Nasihati
Muhammed el GOLANİ’ ye Dr. İyad KUNAYBİ’den mükemmel bir nasihat:
Esselamu aleyküm.
Suriye’deki KAÇAK FARE (yani katil Esad) kalıntıları, Arap ve dünya ülkelerinden destek alıyorlar.
Ve şu an ülkeyi yeniden yok etme girişiminde bulunuyorlar. Birçoğu, yeni yönetimle tokalaşmak için elini uzatırken, perde arkasından ona hançer saplamaya çalışıyor.
Hile çok şiddetli, çok çok şiddetli…
Halkları köleleştirenin hepsi ve genel olarak dünya güçleri, yeni yönetimi ya devirmek ya da onu kendi çıkarları için baskı altına almak istiyorlar.
Bütün bunlar karşısında, ŞAM HALKINI KURTARACAK birkaç önemli husus vardır:
BİRİNCİSİ:
Allah’ın ipine sımsıkı sarılmaktır. Tüm işlerini “Allah’ın muradını aramak ve ona uymak için samimi şeri bir referans çerçevesinde” yapmalarıdır.
Yoksa “önce karar alıp” sonra da “Şer’i nasları” ona uydurmak değil… “ Eğer Allah size yardım ederse, size galip gelecek kimse yoktur.
Eğer sizi terk ederse, O’ndan sonra size kim yardım edebilir? Müminler sadece Allah’a tevekkül etsin.”
İKİNCİSİ:
Sürecin zorluğunu kavramaları ve sorunun sadece KAÇAN FAREYLE sınırlı olmadığını anlamalarıdır.
FARE düşmüş olsa da, onu açık ya da örtülü bir şekilde destekleyen dünya güçleri hâlâ varlığını sürdürüyor ve “Şam’ı yeni bir Beşşar’ını” zincirlerine geri döndürme konusunda oldukça istekliler. Yani savaş henüz bitmedi.
ÜÇÜNCÜSÜ:
“Diplomasinin, siyasetin ve menfaatin” YENİ BİR DİN haline gelmesinden kesinlikle sakınmak gerekir.
Bu “YENİ DİN”, her şer’i hükmü reddetmek ve her hatayı meşrulaştırmak için kullanılabilir.
Elbette Allah’ın dini, zaruretleri ve zayıflık durumlarını dikkate alır. Ancak, samimi bir şekilde ŞER’İ HÜKMÜ ARAYIP ONA UYMAK, genişletilmesi gereken yerde genişletmek, sınırlandırılması gereken yerde sınırlandırmak ile,
Maslahat ve uzlaşma adı altında ŞER’İ KURALLARDAN TAMAMEN SIYRILDIĞINI düşünmek arasında büyük fark vardır.
Attığınız her adımda ALLAH’IN RAHMETİ, HİKMETİ, KUVVETİ VE YARDIMI İLE BİRLİKTE OLMAYI istemek ile,
İyi niyet bahanesiyle, “bu birlikteliği istemekten kendinizi muaf tutmak ve onu geçici olarak ertelemek” arasında büyük fark vardır.
Herkes bu konuda kendini muhasebe eder ve hangi durumda olduğunu çok iyi bilir.
“Aksine, insan kendi kendine şahittir, mazeretler öne sürse bile”
Kardeşlerim, ALLAH’IN YARDIMINA İHTİYACINIZ VAR, o olmadan, onun yardımını düşünmeksizin bir an bile kendi başınıza kalmamalısınız!
Eğer Allah’tan bir yardım gelmezse, kişinin görüşü/çabası İLK ÖNCE KENDİ ÇÖKÜŞÜNE neden olur.
Tüm Müslümanların gözleri size odaklanmış durumda… Ve içinde bulundukları durumdan onları kurtaracak YENİ BİR İHTİŞAMIN BAŞLANGICI olmanızı umuyorlar.
TÜM KÂFİR VE MÜNAFIK GÜÇLER sizi düşürmek veya yolunuzu saptırmak için SİZE TUZAKLAR KURUYOR.
Sizler SÖMÜRÜLEN TÜM HALKLAR İÇİN yeni bir umut olun…
“O halde Allah’a sığının, şüphesiz ki ben sizin için açık bir uyarıcıyım.”
DÖRDÜNCÜSÜ:
Şam halkının şu an şiddetle ihtiyaç duyduğu şey; ALLAH’IN EMİRLERİNE UYMANIN, sadece ağır bir sorumluluk değil, KÖLELİĞE DÖNÜŞÜ ENGELLEYEN TEK KORUMA olduğunu idrak etmektir.
Velev ki hürriyetini kaybetse bile…
Bazıları, “BAZI ŞERİATA AYKIRI ŞEYLERİ YAPSAK DA OLUR, YETER Kİ KAZANIMLARIMIZI KAYBETMEYELİM” der gibi konuşuyor. Ancak gerçek şu ki, ALLAH’IN YARDIMI OLMADAN asla kurtuluş mümkün değildir.
Tekrar ediyorum, bu kendimize ve insanlara zorluk çıkarmak, üstesinden gelemeyeceğimiz YENİ ŞER CEPHELERİ AÇMAK ANLAMINA GELMEZ.
ALLAH’IN MURADINI ARAMADA çok çok dürüst olmak anlamına gelir.
BEŞİNCİSİ:
Allah’ın dini aleyhine olsa bile, ŞER GÜÇLERİ memnun etmeye çalışan, hırsa kapılıp sonra da AYNEN ONLARA DÖNÜŞENLERDEN bir ibret almaktır.
Aynı Mısır ve Tunus’ta olduğu gibi…
ALTINCISI:
İster aynı görüşte olsunlar ister olmasınlar, Müslüman kardeşlerinize merhamet göstermektir.
“Allah, kendilerini seven ve kendisini seven, müminlere karşı alçakgönüllü, kâfirlere karşı izzetli, Allah yolunda cihad eden ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan, kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametli bir topluluk getirecektir.”
Bazı konularda size muhalefet edebilirler, hatalarınızı reddedebilirler ve kabullenmemede şiddetli olabilirler.
Sonuçta kardeşleriniz sizin için bir destektir, KAÇAK FARELERİN kalıntılarından, iç ve dış şer güçlere karşı SİZİN İÇİN BİR KORUYUCU KALKANDIR.
Ve HATALARDA ISRAR ETMEKTEN sizi koruyacak hakikat dolu bir sestir.
O yüzden onları ihmal etmekten, onlara zulmetmekten sakının.
Onlara, LAİKLİĞİ SAVUNAN ve onu çarpık bir şekilde isteyen, uluslararası sistemin ve onun kuklalarının köleliğini yeniden kurmak isteyen alçaklardan daha kötü davranmaktan sakının.
Ey Şam halkı, işte bu zorlu aşamada sizi kurtaracak olan şeyler bunlardır.
Ve Peygamberimizin şu sözünü hatırlatıyorum:
“Bil ki, tüm ümmet sana fayda sağlamak için bir araya gelse, Allah’ın sana yazdığından başka bir şeyle sana fayda sağlayamazlar.
Ve eğer sana zarar vermek için bir araya gelseler, Allah’ın sana yazdığından başka bir şeyle sana zarar veremezler. Kalemler kaldırıldı ve sayfalar kurudu.”
Genel olarak takipçilere diyorum ki, şu anda Suriye’deki yetkililerin bahsettiğimiz şeyleri gerçekleştirip gerçekleştirmediği sorusuna odaklanmayın, aksine bu kavramları tavsiye etmeye ve bu kavramlara teşvik etmeye odaklanın.
Allah’tan Suriye’deki kardeşlerimizi bunlara uymaya, O’na itaat etmeye, rızasını aramaya, her şer sahibinin şerrinden onları korumaya, rahmetiyle onları kuşatmaya ve onları bir göz açıp kapayıncaya kadar kendi başlarına bırakmamaya muvaffak kılmasını dileriz.
Selam ve Allah’ın rahmeti üzerinize olsun.
Dr. İyad Kunaybi – 27 Aralık 2028
Tags: