Cedelleşme de Neyin Nesi?
Cedelleşme de Neyin Nesi?
Ey Davetçi Genç.. Bekir amcan olarak inan bu günlerde sana çok çok kızmaya başladım.
– Diyorsun ki; Ben kendime sınırlandırılmış bir hedef belirledim ve adını İSLAM’I ve İSLAM AKİDESİ NEDİRİ insanlarımıza öğretmek, benimsetmek ve İSLAM HAYATINI YENİDEN BAŞLATMAK olarak koydum ve bunu benimsedim.
– Yine diyorsun ki; Bu hedefimle alakalı FİKİRLERİMİ de sınırlandırdım yani İslam akidesi ve bu akideden çıkan İktisadi, İctimai nizamlarımı, Hükmetme nizamımı, Yargı sistemimi, Dâhili ve Harici siyasetimin tüm detaylarını madde madde belirledim, benimsedim ve her bir maddenin Şer’i delillerini de ortaya koydum.
– Ve yine diyorsun ki; Bu Hedef ve Fikirlerimi topluma kabul ettirme, benimsetme ve yerleştirme metodumu da sınırlandırdım ki, O metot Rasulullah’ın (sas) metodudur.
İşte ben bu üçünü “Asli Vazifem” olarak benimsedim ve Müslümanlara davette bulunuyorum..
Tamam, bu 3’ü olmazsa olmaz hatta “Farz kere Farz” olan şeyler. Benim bunlara bir şey dediğim yok..
Peki, bana niye bu kadar kızgınsın Bekir amca?
Bu sosyal medya platformunda yani “Topluma hitap edilen” bu mevzideki tüm paylaşımlarına şöyle bir bakıyorum da, kendin için “Asli bir Vazife” olarak benimsediğini ve Davette bulunduğunu söylediğin ya da iddia ettiğin bu 3 şeye ve onları daveti adeta bir kenara bırakmışsın;
Aylardır Tekfircilerle cedelleşiyorsun
Sünnetin vahiy olduğunu inkar edenlerle cedelleşiyorsun
Hocalar arası Hadis tartışmalarında adeta taraf oluyorsun
Kur’an bize yeter diyen Mealcilerle cedellesiyorsun
Cemaatlar arası münakaşaların yemi oluyorsun
Ehli Tasavvufla saatlerce süren yazışmalar yapıyorsun
Tarihselcilere reddiye üstüne reddiye sunuyorsun
Kavmiyetçilerin o kadar gazına geliyorsun ki
Deizime, Ataizime, Kemalizme vs. reddiyeler sunuyorsun
Belki en az bir bu kadar daha yaptığın öyle işler var ki
Şimdi Soruyorum Sana Ey Davetçi Genç..
Konuşmalarında ya da yazılarında sürekli örnek verdiğin “SİVRİSİNEKLERLE UĞRAŞMAK DEĞİL BATAKLIĞI KURUTMAK” böyle mi olacak?
Yukarıda zikrettiğim işlerle uğraşmaktan O kadar bitap düştün ki, “Asli İşim” dediğin O hayati iş, Adeta senin için “Tali bir İş, bir Hobi” olmuş..
Medine’deki O muhteşem davetçi Mus’ab bin Umeyr (ra) senin gibi mi yaptı? Asli işini bir kenara bırakıp “Çer çöp Toplamakla” mı meşgul oldu?
Yaş olarak senden küçük, bilgi olarak da belki senden daha az şey bilen Mus’ab (ra) isimli bu güzel davetçi TEK BİR ŞEY YAPTI; O da Hocası, Emiri ve Peygamberi Hz. Muhammed’in (sas) istediğini..
Peki, istenen o şey ne idi?
“Ey Mus’ab onlara İslam’ın ne olduğunu anlat.. Nusret ehli kişiler bulursan, onlara iyice yoğunlaş..” İşte güzel kardeşim senin de İlk önce yapman gereken şey bu..
Türkiye halkı İslam’ı bilmiyor. Ne acıdır ki İslam onlara unutturuldu. Bu halka, ilki İstanbul Fatih Camiinde olmak üzere “18 sene Türkçe ezan” okundu, bu insanlar korkularından ses bile çıkaramadı 18 yıl..
Şimdi bir Mus’ab da sen ol, en mükemmel “üslupları icat et” ve bu garip halkımıza Allah rızası için ne olur İslam’ın Hakikatini, “Akide ile hayat, Akide ile toplum, Akide ile İslami Devlet ve Akide ile cennet” arasındaki ORGANİK BAĞI berrak bir şekilde anlat.
Artık şu boş CEDELLEŞME işlerini bırak artık.
Bu halkın İslam’ı, onun temeli, esası olan İSLAM AKİDESİNİ doğru şekilde tanıması demek, Onların İSLAM HAYATINI YENİDEN BAŞLATMAK diye tanımladığın bu doğru davetine “hemen icabet etmesi” demek olacaktır inşaAllah.
Eğer bunu yapmazsan, senin şu adamdan bir farkın kalmayacak.
Hangi adamdan Bekir amca?
Denizin ortasında yol aldığı sandalın “2 küreğinden birini” kaybeden ve tek kürekle yol almaya çalışan adamdan..
Haydi aklını başına al ve artık adam gibi adam ol.. Söz mü?
Söz Bekir amca..
Ey Rabbim tüm Davetçi kardeşlerime Feraset ve Basiret nasip eyle.. Amin
Bekir Yetginbal
Tags: