Türkiye’de Gıda Terörü.. Buna Yardım ve Yataklık Edenler Kim?
Türkiye’de Gıda Terörü.. Buna Yardım ve Yataklık Edenler Kim?
Âlemlerin Rabbi olan şanı yüce Allah’a hamd, ölçü ve örnek Rasulü Muhammed Mustafa’ya, Ehli Beytine, Güzide Ashabına ve tüm Müslümanlara salat ve selam olsun.
Halk arasında kullanılan bir deyim vardır. “Deveye ‘Boynun neden eğri’ diye sormuşlar.. Deve: ‘Nerem doğru ki..’ demiş..”
Bu deyimle kastedilen şey her ne kadar “Devenin, kendi anatomik yapısını ifade etme..” gibi sanılsa da, asıl HEDEF karşıdaki muhatabı eleştiridir.
Yani eleştirilen bir kişi hakkında “Onun şu işi yanlış, bu işi yanlış, şu yaptığı da yanlış..” denildiğinde, diğer bir kişinin “Onun hangi işi doğru ki..?” cinsinden bir durum tespitidir.
“Peki, Bekir amca Devenin boyun eğriliği ile Gıda Terörü diye adlandırdığın şey arasında ne alaka var?” dediğini duyar gibiyim.
Biraz sabır.. SABIR BİR IŞIKTIR dedi malumun Rasulullah (sas) güzel kardeşlerim.
Türkiye’de siyasilerin sık sık dillerine pelesenk ettiği TERÖR lafzı sanırım en çok da “PKK Terörü” ifadesinde kullanılıyor.
PKK Terörü, PKK’lı Terörist.. ya da FETÖ, Fethullahcı Terör Örgütü.. Terör estirmek.. Veya İslam düşmanlarının sık sık kullandıkları “İslamcı Terör” ifadeleri, “Terör ve Türevleri” ne birer örnek gösterilebilir.
Terör nedir?
Fransızca “Terreur” dan Türkçeye geçmiş olan TERÖR lafzının sözlük anlamına bir TDK sözlüğünde bakalım.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde TERÖR; “Yıldırma, Cana kıyma ve Malı yakıp yıkma, Korkutma, Tedhiş” olarak tanımlanır.
Demek ki Terör / Terörist sadece silahlı bombalı eylem ve bunu yapanlar değilmiş..
“Cana kıyma” yani öldürme, buna vesile ya da aracı olmakta bir terör.. Çünkü sonucunda ÖLÜM varsa, bunun silahla, bombayla, sopayla, bıçakla, zehirlemeyle, boğmayla vs. ile olması sadece şekilde değişikliktir.
Keza bu teröre ya da teröriste YARDIM VE YATAKLIK yapmakta başlı başına bir suçtur.
Suç olmasına suçtur AMA gel gör ki, bu suça verilecek CEZA hakkında “İslam” ile cahil, gafil ve zalimlerin İMAN ETTİĞİ ve benimsediği “Demokratik, Laik, Cemalist, Kapitalizim” arasında dağlar kadar fark vardır.
Şimdi gelin şu dehşetli haberi bir okuyalım:
HABER ŞU:
Tarım ve Orman Bakanlığı, “Gıdada Hile Yapan Firmaları” ifşa etmeye devam ediyor. Bakanlık bu kapsamda “taklit ve tağşiş yapılan ürünlerin” listesini paylaştı.
Bal, Baharat, Çay, Kahve, Bitkisel yağ, Çikolata ve Kakao ürünleri, Enerji içecekleri, Et ve et ürünleri, Süt ve süt ürünleri gibi birçok üründe hile yapıldı. Hilekârlar vatandaşa;
Dana yerine at ve domuz eti,
Lahmacun yerine sakatat,
Yoğurt yerine jelatin,
Çikolata yerine viagra yedirdi.
Ayrıca çay ve kırmızıbibere de boya kattı.
Bakanlığın yayınladığı listede, bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve/veya satan firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasını içeren bilgiler kamuoyunun bilgisine sunuldu.
Böylece bakanlık 2012 yılından bu yana taklit ve tağşiş yapan 1.887 firmaya ait 4.164 parti ürünü ifşa etmiş oldu. (Kaynak: Sondakika com sitesi – 02 Mart 2022)
Dehşetli haber derken neyi kastettiğimi şimdi daha iyi anladınız sanırım. 1.887 Firma, 4.164 Parti ürün..
Kardeşlerim unutmayın ki bunlar “Buz dağının” su üstünde görünenleri yani tespit edilebilenleridir.
Peki, mevcut Demokratik, Laik, Cemalist, Kapitalist Devlet bunlara ne ceza verdi? O da uygulamalarından belli..
Ya para cezası ya da ticaretten men cezası..
Çevremizde gördüğümüz ya da medyaya yansıyan birçok haberde bu “Gıda Teröristlerinin” sattığı ve son kullanma tarihi geçmiş, bundan dolayı GIDA ZEHİRLENMESİNE bağlı nice ölümler oldu.
Buna rağmen bu firma sahipleri elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaşıyor, ticaretine devam ediyor ya da firma adını değiştirerek yolunu buluyor.
Aynı “Sokak Köpekleri” terörü gibi
Aynı “Silahlı Gasp” terörü gibi
Aynı “100 sabıkalı Hırsızlık” terörü gibi
Aynı “Trafik” terörü gibi
Aynı “Kadın cinayetleri” terörü gibi
Aynı “İçkili araç kullanıcıları” terörü gibi
Aynı “Fahişe pazarlayan Fuhuş” terörü gibi
Aynı “Yüzde 300 alan Tefeci” terörü gibi
Aynı “Mafia ve Çeteler” terörü gibi..
Aynı “Bitki genetiği” terörü gibi
Bir de “Gıda terörü ve Gıda Teröristleri” PEYDAH oldu. Topraktan mantar biter gibi her yerden “Terör ve Terörist” bitiyor..
Deve: ‘Nerem doğru ki..’ demişti ya..
Bunca teröriste “kim YARDIM VE YATAKLIK yapmakta” diye düşündüm ve şu kanaate ulaştım kardeşlerim.
Hiçbir “Caydırıcı vasfı” bulunmayan YÜRÜRLÜKTEKİ Anayasa ve Kanunlar, İNDİREKT olarak “Bu teröristlere” YARDIM VE YATAKLIK yapmaktadır.
Allah’a, Rasulüne, Müslümanlara, tüm insanlara, hayvanlara, bitkilere ZULMEDEN KATLEDEN tüm teröristler yürürlükteki CEZA KANUNLARINI hiç mi hiç takmamaktadırlar.
Bunu bildikleri için Siyasetçiler 29 Ekim 1923 den bu güne yüzlerce defa CEZA KANUNLARINI değiştirmişler ama SONUÇ ASLA DEĞİŞMEMİŞTİR.
Demek ki mevcut Anayasa ve Kanunlar bir BATAKLIK, başta Gıda Teröristleri olmak üzere tüm terör unsurları birer SİVRİSİNEKTİR..
Demokratik, Laik, Cemalist, Kapitalist Türkiye Cumhuriyeti Devleti, SİVRİSİNEKLERLE hiç baş edememektedir.
Bizi düşünmeye sevk eden şu meşhur hikâyemizi burada bir kere daha dile getirelim:
Yeni tanıştığı arkadaşıyla sohbet etmekte olan adam, arkadaşına demiş ki:
“- Bu günlerde çok belim ağrıyor..” Arkadaşı ona cevaben: “- Ondan dır” Demiş.
“- Gözlerim de artık iyi görmüyor.” Arkadaşı cevaben: “- O da Ondan dır” Demiş.
“- Kulaklarım bitmek üzere çok zor duyuyorum.” Cevap yine: “O da ondan dır”
“- Uyku denen bir şeyim kalmadı.” “- O da ondan dır” cevabını alınca dayanamamış sormuş;
“- Arkadaş, belim dedim, ondan dedin. Gözüm dedim ondan dedin. Kulaklarım dedim o da ondan dedin. Uyku dedim hepsi ondan dedin. Allah için söyle, Ondan, ondan dediğin O şey nedir?”
Arkadaşı cevaben; “- 80 yaşındasın değil mi? Hepsi de İhtiyarlıktandır.” Demiş.
Evet sevgili kardeşlerim yukarıda bir kısmını saydığım terör çeşitleri ve terör unsurları da HEP ONDANDIR..
Yani Allah’ın kitabı ve Rasulünün sünnetini tüm hayatımıza hâkim, hakem ve hükümran kılacak İSLAMİ BİR DEVLETİMİZİN olmayışındandır.
Umre vesilesiyle gittiğim Suudi Arabistan’da, Umre sonrası Medine’ye, İslam Devleti’nin ilk başkentine ve İlk Devlet Başkanımız, Hz. Muhammed Mustafa (sas) efendimizin kabrine ziyarete gitmiştim.
Malumunuz Suudi Arabistan bir İslam Devleti değil tamamen KAPİTALİST bir kraliyettir. Bizdeki Kapitalist Cumhuriyet gibi..
Ama orada İslam Ceza kanunlarından bazıları yürürlüktedir. Medine’de, 30 yıldır burada oturan Muammer isimli bir Türk arkadaşla tanıştım.
Kendisi bir “Hurma” üreticisi imiş. Bizi ailecek Hurma bahçelerine davet etti. Özel arabasıyla yolda giderken bana bir meydanı göstererek dedi ki:
“Bekir amca ben bu meydanda kılıçla çok kelle kesmelere şahit oldum..”
“Ne kelle kesmesi ve niye Muammer?” dediğimde dedi ki:
“Buranın ceza kanunlarına göre, Adam öldüren hemen öldürülür.. Birinin gözünü çıkaranın gözü oyulur.. Kafa attı, burnunu kırdı diyelim. Kıranın da burnu kırılır.. Bu nedenle burada insanlar kolay kolay birbiriyle kavga etmezler. Belki adama zarar veririm, olan bana da olur derler..”
Yani ceza kanunlarının CAYDIRICI bir özelliği var. Batı ülkelerinde ve Türkiye’de olduğu gibi suçlara ve suçlulara indirekt YARDIM VE YATAKLIK yapmıyor.
Yine TV de izlemiştim. Afganistan’da Taliban başkent Kabil’i almış, aradan bir ay geçmişti. Türk muhabir sokakta Türkçe bilen bir Afganlı ile röportaj yaparken sordu:
“Bir ayda bir şey değişti mi Kabil’de?” Cevap çok ilginçti.. Dedi ki adam: “Hırsızlık olayları birden bire kesildi bitti..”
Allahuekber.. Şu işe bakın kardeşlerim İSLAM’IN AZICICIK KOKUSU, zalimlerin tağutların, hırsızların KORKUSU oluyor.
Asrı Saadet de ve ondan sonraki 4 Halife dönemi olan HULEFA-İ RAŞİDİN döneminde ÇOK ÇOK YAKİNEN bir şeye şahit olduk:
İslam Devletinde, yürürlükteki İslam Anayasa ve Kanunlarının uygulanmasını ÇOK ÇOK KOLAYLAŞTIRAN iki ana unsur var.
BİRİNCİSİ: İnsanlardaki Allah korkusu ve rızası..
İKİNCİSİ: İslam Devleti Otoritesi, kudret ve kuvveti..
Ve gördük ki; Allah’tan hiç korkmayan, fasıklar, münafıklar ve kâfirler, Devlet otoritesi karşısında tir tir titriyorlar.
Çünkü Devlet, Allah’ın adalet dağıtan kanunlarını yine adilane bir şekilde tatbik ettiğinde çok çok lezzetli bir Dünya hayatı, İslami bir hayat ortaya çıkıyor elhamdülillah.
Bir haber vesilesiyle beni tekrar düşünmeye ve yazmaya sevk eden TÜRKİYE’DEKİ GIDA TERÖRÜ bize bir kere daha göstermiştir ki;
İster Türkiye halkı, İster tüm Müslümanlar ya da tüm insanlık GERÇEKTEN İslami bir Devlete çok çok muhtaçtır.
O muhteşem gün geldiğinde yani İslam Devleti kurulduğunda, Müslümanlar ve tüm insanlar, İslam Akidesini, bu akideden mükemmel bir DEVLET DÜZENİ’ nin nasıl çıktığını,
Dünyayı nasıl ADALETLE yani İSLAM’LA yönettiğini, Gıda ve tüm Teröristler konusunda da nasıl mükemmel ve pratik çözümler, ürettiğini görecekler..
O muhteşem devletin gelmesiyle birlikte, sadece Müslümanlar değil tüm insanlar şefkatin, merhametin ve adaletin” zirvesini yaşayacaklardır inşaAllah..
Ey Rabbim, bu makalemi hayırlara vesile eyle..
Bekir Yetginbal – 15 Mart 2022
Tags:
24. Nisan 2022 at 18:24
Allah razı olsun devamını bekleriz