Damat ve Gelin Adayları, Bu Yazıyı Mutlaka Okuyun
Damat ve Gelin Adayları, Bu Yazıyı Mutlaka Okuyun
Evlenmek, kız yada erkek için “farz” değil ama “sünnet” tir. Hem de bir çok derde derman olan bir mükemmel bir ilaçtır.
Ama içinde yaşamakta olduğumuz şu İslam’ın sosyal, siyasal bir hayat nizamı olarak tatbik edilmediği “Cahiliye toplumu” nda evlilik, adeta “Farz kere farz” olmakta.
Neden mi?
Ciğeri kapı önündeki sandalyeye koyan kasap kediye hiç mi hiç kızmasın. Aklıyla değil, içgüdüsüyle hareket eden kedinin ciğere saldırması ve onu kaçırması kaçınılmazdır.
Adeta hayvanlaşan yani aklı ve İslami fikriyle değil, cinsel içgüdüleriyle hareket eden kuş beyinli erkekler ve kadınlar da, “vahşi kedigiller” gibi davranacak, “helal ve haram” hiç umurlarında olmayacak ve “harama uçkur çözmek” söz konusu olacaktır.
Oğullarımızı ve kızlarımızı adeta “dolu dizgin harama uçkur çözmeye sevk eden” sokaklar, caddeler, dergi ve gazeteler, TV. ve sinemalar, mevcut rejimin, “özgürlük” adı altındaki müthiş desteğiyle “Haram Anaforuna” sürüklemede..
İşte bu nedenle yukarıda, evlilik, adeta “Farz kere farz” olmakta dedim.
İslami bir bakış açısıyla bakıldığında evlilik, ahireti kazanmanın yollarından bir yoldur.
Bu nedenle ben, yeni evlenecek çiftlere şöyle dua ederim:
“İnşallah bu izdivacınız, her ikinizin de ahireti kazanmasına vesile olsun..”
Sadece ve sadece her iki taraf bu amaç için bir araya geliyorsa, çocuklarımızı evlendirmek çok basit, çok kolay bir iş olmaktan başka bir şey olmuyor.
Ama gel gör ki, aşağıda yazar Sema Maraşlı kardeşimden alıntısını yaptığım makalesindeki yanlış yaklaşımlar söz konusu olduğunda ise, çiftler adeta “Evlilik harakirisi” yapmış, sonuçta da hem dünyayı, hem de ahireti maalesef kaybetmiş oluyorlar.
Rabbim yavrularımızı bu duruma düşmekten korusun. Amin
Bu vesile ile Sema Maraşlı kardeşime güzel makalesinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Rabbim kendisinden razı olsun.
Şanı yüce Allah(cc) gelin ve damat adaylarımız ile ebeveynlerimize de feraset ve basiret versin inşallah. Amin
Kardeşiniz Bekir Yetginbal
——–
“Temeli Sağlam Atın”
Yazan Sema Maraşlı
Mübarek Ramazan ayının son günlerini yaşıyoruz. Rabbim tekrarını nasip etsin, şimdiden bayramınız mübarek olsun.
Geçen her saniye ömrümüzden alıp götürüyor. Ölüme bir ay daha yaklaştık. İnşallah verimli bir ay daha geçirmişizdir.
Yaz ayları düğün aylarıdır. Ramazan sebebi ile ara verilen düğünler için bayramdan sonrası bekleniyor.
Nişanlı okuyucularımdan düğün alışverişleri yüzünden çıkan tatsızlıklarla ilgili mesajlar geliyor.
Kızlar, erkek tarafının düğün alışverişlerinde onların istediğini almamalarından şikayetçiler, erkekler de, kız tarafının eşya beğenmemesinden şikayetçiler.
Bu eşya alışverişleri, düğünle ilgili detaylar yüzünden gençler evliliğe kolu kanadı kırık kuşlar gibi başlıyorlar. Adeta iki tarafın aileleri birbirlerinden nefret ediyorlar.
Gençlerin evlilikle ilgili bütün keyifleri kaçıyor. Hatta bazıları düğün haftası ayrılıyor.
Bakın gelinlere, genellikle canları sıkkındır. En son düğün günü gidilecek kuaför yüzünden bile bir tatsızlık kesin çıkmıştır.
Kızların çocukluk hayali düğünleri kabusa döner çoğu zaman. Bu yüzden hep erkek tarafı suçlanır. Bu suçlamalar bazen ömür boyu sürer.
Evliliklerin temeli çarşı pazar yüzünden daha en baştan sağlam atılamıyor.
Evin içi döşenirken, gençlerin gönlü boşalıyor. Maddiyata karşı muhabbet feda ediliyor. Düğün alışverişleri kız ve erkek aileleri tarafından ego savaşlarına dönüşüyor.
Buna gençlerin kendi istekleri de eklenince çok fazla tatsızlık yaşanıyor. Bu yüzden evlenecek olanların uyanık olması gerekiyor.
Gelin adayları lütfen annelerinizin ve etrafın gazına gelmeyin.
Anneler genellikle sizden çok elin ne diyeceğini önemserler maalesef. Çeyizler eşyalar ele gösteriş için; biraz da eli çatlatmak için yapılır. “Aman şöyle de güzel çeyizi vardı.” desinler diye.
Aynı şekilde erkek tarafına aldırılmak istenen şeyler de çoğu zaman “ele hava atmak içindir.” Anneleriniz sizi yanlış yönlendirmesin.
“Bakın kızımıza değer veriyorlar şunları şunları aldılar.” diye.
İnsanın değeri eşyayla altınla ölçülmez. Bu insana hakarettir. Erkek tarafının yaptığı masrafları size verdikleri değer diye algılamayın.
Bu onların maddi imkanlarıyla ya da paraya verdikleri değerle alakalıdır. Size verdikleri değerle değil.
Annelerin bir kaygısı da kızlarının yakın akraba kızlarından kızının geri kalmamasıdır. Görümcesinin ya da kız kardeşinin kızının eşyaları ve düğününden onun kızı geri kalmamalıdır.
Annelerin gözünü bazen öyle bir hırs bürüyor ki erkek ailesi ile yapılan gereksiz inatlaşmalar sonu kızlarının mutluluğunu gölgelediğini bile bile yapıyorlar yapacaklarını.
Genç kızlar da ayrı hataya düşebiliyorlar.
Evini, eşyalarını, düğününü arkadaşlarının yaptıkları ve aldıkları ile kıyaslayabiliyor onlardan geri kalmak istemiyorlar, hatta hava atabilmek için daha gösterişlisini yapmak istiyorlar.
Artık çocuk değilsiniz havayla civayla uğraşmayın.
Büyüyün artık bir aile oluyorsunuz. Ayrıca herkesin kısmeti ayrıdır zorlamayın.
Kıyas şeytanın huyudur, tuzağına düşüp onun gibi elinizdekileri de kaybetmeyin.
Bir de biz de kız aileleri erkek ailelerine acımaz.
“Gavur malı” diye bir deyim vardır aynen öyle görülür. Erkek tarafına ne aldırılırsa ne kadar masraf ettirilirse kar sayılır.
Oysa onlar senin mümin kardeşin ve israf yapılıyorsa bunun diğer tarafta hesabı vardır.
Kız anneleri erkek tarafı için “Kız alıyorlar tabii ki masraf edecekler.” derler.
Annelerin göz ardı ettiği şu ki kız alma adeti eskide kaldı.
Eskiden oğlan evi gelini alınca evlerine götürürler gelin onlarla oturur, bütün aileye hizmet edermiş. Kızlar annelerinin evine bayramdan bayrama ancak giderlermiş.
Şimdi kaç gelin, kayınvalidesi ile oturup onlara hizmet ediyor?
Hizmeti bırakın gelinler adeta kayınvalidesinin adını duymak istemiyor.
Evlenen kızlar annesinin evinden çıkmıyorlar. Artık kızlar alınmıyor oğlanlar veriliyor. Evlenen oğlanlar bir süre sonra baba ocağının yolunu unutuyorlar.
Gelirlerse de korka korka gizli saklı geliyorlar.
Günümüz damatlarının çoğunun hayatı, kayınpeder evinde kayınvalide güdümünde geçiyor.
Aslında ayrı ev açarak boşa masraf yapılıyor, direk damadı iç güveysi alsalar iki tarafa da daha kolay olur.
Bu durumda kız ailelerinin düğün masrafı konusunda erkek ailesine yüklenmeyi bırakın bence masrafın çoğunu kız aileleri yapmalılar.
Bir de düğün eşyaları için “Eşya bir kere alınır en iyisinden olsun.” klişesi vardır. Yok öyle bir şey. O da eskidenmiş. Artık eşya değiştirmek en kolay şey.
Ey Kızlar
Asla eşya için altın, mal, mülk, takı için sevdiğinizi ve ailesini incitmeyin.
Koca evin direğidir; direği daha dikmeden kazma kürek vurmayın, ailenize de vurdurmayın. Akıllı olun.
Ey Damat adayları
Siz de akıllı davranın. Nişanlınızı ve ailesini kendi ailenizle karşı karşıya getirmeyin.
İki aile arasında laf götürüp getirmeyin, onları birbirine düşman etmeyin.
Erkekler bu hataya çok düşüyor. “Annem diyor ki filanca yerde bu eşyalar daha ucuzmuş ya da filanca marka daha iyimiş, annem ondan kullanıyor.” gibi.
Şayet, annenizin sözüne katılıyorsanız kendi sözünüzmüş gibi söyleyin, ailenizi işin içine karıştırmayın.
Hele hele, kayınvalidenizin, nişanlınızın sözlerini annenize asla söylemeyin.
Maddi olarak sizi çok zorlamıyorsa, eşya alınırken nişanlınızın istediklerini almaya gayret edin. Çünkü eşyaları en çok evin hanımı kullanıyor.
Annenizi eşya alımında çok müdahil etmeyin, tatlılıkla onu ikna etmeye çalışın, kız tarafın isteklerini, kendi isteklerinizmiş gibi gösterin.
İş, aileniz tarafından “Niye onların dediği olacakmış, ağırlığımızı gösterelim.” inatlaşmasına sakın ha dönüşmesin.
Maddi imkanınız el veriyorsa düğün masraflarını kendiniz karşılayın, zorlanacaklarsa anne babanıza yüklemeyin.
Düğün tatsızlıkları pek çok aileyi ömür boyu etkileyebiliyor. Baştan kötü başlayınca sonrasında toparlayamayan çift çok var.
Ey Gelin ve damat adayları
Evliliğinizin temelini kavgayla atmayın.
Temeli sağlam atın, sevgiyle atın. ”İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.” sözüne inanın.
Sevgi olmadan, insan sarayda yaşasa da saray zindan gibi gelir, sevgi ile de samanlık seyran olur. Sevgi her şeyi güzelleştirir.
Sevgiyi dünyalık hiç bir şeye değişmeyin. Bir eşyanın yeri başka bir eşya ile doldurulabilir, fakat sevginin yerini hiç bir şey doldurulamaz.
www.cocukaile.net 05.Ağustos.2013
Kaynak: http://www.cocukaile.net/temeli-saglam-atin/
Tags: Yayınlandı
7. Ağustos 2013 at 12:12
Bekir abi
Allah senden razı olsun. Günümüzde İslam’ı senin gibi dert edinen
Müslümanlara çok ihtiyaç vardır. Bu vesileyle bayramınız mübarek
olsun diyorum. Saygılarımla