Ahh İstanbul, 1453’den 1923’e 470 yıl İslam Hâkimiyeti
Ahh İstanbul, 1453’den 1923’e 470 yıl İslam Hâkimiyeti
1923’den Günümüze Laik KEMALİZMİN HÂKİMİYETİ
Bizleri İslam ile şereflendiren Âlemlerin Rabbi, mülkün sahibi, Şanı yüce Allah’a sonsuz defa hamd olsun.
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi en başta ölçü ve örnek Rasul Hz. Muhammed’in, ehli Beytinin, güzide Ashabının, İslam ümmetinin ve sizlerin üzerine olsun.
Altın harflerle yazılı şanlı İslam Tarihi ve bu tarihin şerefli yazarları Ümmeti Muhammed, bu başarılarını elbette ki İSLAM AKİDESİ’ nin o muhteşem heybet ve azametine borçludurlar.
Bu esasi kaide, onların nefislerinde, ailelerinde, toplumlarında ve Devletinde de heybet ve azameti sağlayan ANA SAİK oldu elhamdülillah.
Adeta fetihlerin anası olan MEKKE FETHİ, sadece kendi çevresindeki şehir ve toprakların fethine bir ANAHTAR olmakla kalmadı, tüm Arap yarımadası, Filistin, Mısır, Kuzey Afrika, Avrupalıların “İberik Yarımadası” dedikleri İspanya, Portekiz bir bir fethedilen topraklarımız oldu.
Keza bu gün Anadolu diye adlandırılan topraklar, Kafkasya, Doğu, Batı ve Orta Asya, Hind yarımadası da İSLAM DEVLETİ ordularına boyun eğdi.
Derken; 21 yaşında bir serdengeçti, bir babayiğit cengâver çıktı ortaya; “Ya İstanbul beni alacak ya da ben İstanbul’u..” dedi, Rabbi ona ve askerlerine yardım etti, İstanbul’ u pis kafirlerin elinden kurtardı elhamdülillah.
29 Mayıs 1453 günü İstanbul’ un İSLAM İLE MÜŞERREF OLDUĞU muhteşem bir gündür.
İstanbul’un fethi; bir akıncı birliği, İslami bir cemaat ya da “Halk Hareketi” ile gerçekleşmedi.
Bunu gerçekleştiren bir “Devlet gücü, bir Devlet ordusu ve FATİH SULTAN MEHMET HAN adında bir Devlet başkanı” vardı.
Müslümanların; “Devletsiz ve Ordusuz oldukları” Mekke döneminde şanı yüce Allah (cc) Rasulüne “Kıtali yani Cihadı” farz bile kılmamıştı.
Çünkü bunlardan önce “Farz kere farz” kılınan bir şey vardı ki; ölçü ve örnek Rasul Muhammed Mustafa (sas) bu farzı yani İSLAM DEVLETİ’ ni kurma farzını TAHAKKUK ETTİRMEK İÇİN gece gündüz, yaz kış demeden çalıştı.
İSLAM DEVLETİ kuruldu Medine’de ve ilk KITAL AYETLERİ gelmeye başladı.. Cihad hukukunun çerçevesi, esirler, ganimetler, feth edilen araziler vs. hakkında arka arkaya ayetler indi, efendimiz (sas) bunların PRATİK UYGULAMALARINI kıyamete kadar gelecek Müslümanlara bir bir öğretti.
Tarih boyunca İSLAM DEVLETİ, feth ettiği topraklarda “Onlarca yıl” değil “Yüzlerce yıl..” HAKİM, HAKEM VE HÜKÜMRAN oldu..
Mesela 800 sene İspanya’da, 600 sene Doğu Avrupa’da KELİME-İ TEVHİD BAYRAĞI dalgalandı. Bu toprakların halkı, kahır ekseriyetiyle Müslüman oldu.
Şehirler, beldeler imar edildi, binlerce yeni inşa edilen camilerden ALLAH-U EKBER nidaları yükseldi. Medreselerde başta Arapça, Tefsir, Siyer, Fıkıh, Tıp, Mühendislik vs. eğitimleri verildi.
Ne zaman ki İSLAM DEVLETİ zayıfladı, fethettiği topraklardan geri çekildi, nihayetinde de OSMANLI İSLAM DEVLETİ’ nin yıkılmasıyla, artık arz üzerinde İSLAM DEVLETİ ELİYLE gerçekleştirilen İSLAM HÂKİMİYETİ kalmadı, işte o zaman bütün kâfir devletler, “Askeri, siyasi ve fikri saldırılara” başladılar.
Öncelikle 800 yıl İspanya’da hüküm süren ENDÜLÜS EMEVİ döneminin tüm izlerini silmek için, kâfir Avrupa’ lılar toplu Müslüman katliamları yaptılar.
ELHAMRA isimli muhteşem eserin dışında ne kadar cami, medrese, devlet kurumu vs. varsa yaktılar yıktılar.
“ENDÜLÜSE AĞIT” şiirini okuyanlar, o dönemin tüm vahşetlerine şahit olabilirler.
800 yüzyıllık TARİHİ BİRİKİMİ yerle bir ettiler. Neredeyse halkının % 99’ u Müslüman olan İspanya’da, bu gün halkın 1000 de biri bile Müslüman değil..
İSLAM DEVLETİ GİTTİ, HER ŞEY BİTTİ..
Elbette ki bu bitiş, 10 yıl 50 yıl ya da 100 yılda olmadı. Ama BİTİŞ SÜRECİNİN İVMESİNİ hızlandıran, parça parça Müslümanların bu topraklarda TAMAMEN tükenişini sağlayan ana etken, İSLAM DEVLETİ’ nin yok edilmiş olmasıdır.
Bundan 15-20 yıl kadar önce Güney Asya’ da yani Hindistan’da Budist kâfirler 700 yıllık BABÜRŞAH camiini yıkıp yerine HİNDU BUDİST TAPINAĞI yaptıklarında çok çok mahzun olmuştum.
Ahh İSTANBUL, gözümün bebeği, gönlümün süruru payitaht İstanbul.. 1453’ den 1923’ e kadar tam 470 yıl İSLAM HÂKİMİYETİ ile ne muhteşem ve ne güzel bir şehir idin sen..
Ve senin halkın ne güzel bir halk idi..
Sonra ne oldu?
Emperyalist pis kâfirler ve onların AMİRAL GEMİSİ katil İngiltere, halkın DEVLET BABA dediği OSMANLI İSLAM DEVLETİ’ ni yıktı.. Yıkmakla kalmadı, adeta toprağın altındaki KÖKLERİNİ, LİFLERİNİ DE tek tek söktü.
Katil; aylarca askerleriyle, savaş gemileriyle İstanbul’ u mesken tuttu. Ne zaman ki DEVLET DİZGİNLERİNİ İttihat ve Terakkicilere, Jön Türklere, Sabetayist Yahudi Beyaz Türklere teslim etti ve bundan “yüzde yüz emin oldu”, işte o gün İstanbul’ u terk etti İngiliz kafiri..
Onu rıhtıma, gemilere kadar AT ARABASI yani FAYTONLARLA uğurlayan “Yeni iktidar sahipleri” nin, arabayı çeken atları çıkarıp, kendilerini atların yerine geçirdiklerine şahit oldu İstanbul’ lular..
Bu ne muhabbet, bu ne hayranlık ve bu ne minnettarlık (!)
Bir beldede, bir bölgede ya da bir ülkede artık “Devlet eliyle tatbik edilen bir İSLAM HÂKİMİYETİ..” yoksa ya da kalmamış ise, orada artık İSLAM DIŞI İKTİDARLARIN borusu öter.
O belde, o bölge ya da o ülke halkı da “Yavaş yavaş yani TEDRİCEN” İslam uzaklaştırılır. Bu iş, 10 yıl, 50 yıl ya da 100 yılda olmaz ya da tamamlanmaz..
Ne demiştim yukarıda: “.. Neredeyse halkının % 99’ u Müslüman olan İspanya’da, bu gün halkın 1000 de biri bile Müslüman değil..”
Yani İspanya’ nın, 800 yıllık bu güzel İslam diyarının başına gelen şeylerin, ALLAH KORUSUN, İstanbul’ un da başına gelmesinden korkuyorum.
1923 den 1973 yılına gelinceye kadar İstanbul halkı İslami nefsiyet, zihniyet ve şahsiyetlerinden çok çok şeyler kaybetti.
Yaşım itibariyle bizzat şahit olan, yaşayan bir kişi olarak söylüyorum, 1973 den 2023 yılına kadar İstanbul halkının “ÇOK ÇOK ÇOK ŞEYLERİNİ” kaybettiklerine şahit oldum.
Barları, pavyonları, gece kulüpleri, plajları, kumarhaneleri, kerhaneleri artık şöyle dursun, kadınların erkekleştiği, erkeklerin kadınlaştığı, LBGT’ cilerin cirit attığı, Deist, ataist, komünist, tam kapitalist insanların gırıla gittiği, Laikliğin, Demokrasinin yani İSLAM DIŞI tüm sapıklıkların adeta merkezi oldu maalesef İstanbul..
470 yıllık İslam Hakimiyetinden zerre kadar eser kalmadı Payitaht İstanbul’da..
İşte bu; “Avrupa kültürü ve nizamlarının” çok çok acı bir meyvesidir. İşte bu sürekli HÂKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR (!) diyen emperyalist kâfirlerin, KAYITSIZ ŞARTSIZ HÂKİMİYETİDİR.
Allah korusun durumlar böyle devam ederse yani arz üzerinde İSLAMİ BİR DEVLET kurulmaz ise, daha doğrusu Müslümanlar kurmaz ise, belki 100 yıl sonra yani 2123 YILINDA İstanbul halkına bir REFRANDUM İLE sorsalar ve deseler ki; “İstanbul’ un adı KONSTANTİNİYE olsun mu?”
Allah-u alem halkın % 80-90’ ı “OLSUN OLSUN” diye oy verir.
Çünkü bu gidişatı görmeyen KÖR GÖZLÜ BATI HAYRANI siyasetçiler, hâlâ AVRUPA BİRLİĞİNE tam üye olma türküleri söylüyorlar, celladına aşık adamlar, İngiliz büyükelçi ile boğazda balık yiyorlar..
İşte bu gün güzel İstanbul’ u bu hale getiren ana unsur; DEMOKRATİK LAİK MÜESSES NİZAM’ dır. Bu nizamı tatbik eden ve bizden gibi görünen Devlet adamlarıdır..
Bu nedenle sürekli diyelim ki:
Demokrasi koca bir yalan, İslam gerçektir.
Laik koca bir yalan, Risalet-i İslam gerçektir.
Cumhuriyet de yalan, Devlet-i İslam gerçektir.
Allah’ın nusretiyle bir gün İslam Devleti gelecektir.
Rabbim bizlere, İSLAM OTORİTESİNİ dört dörtlük tesis edecek bir “DEVLET KURMA” salih ameline memur eylesin.
Bizlere NUSRET ile İSLAMİ BİR DEVLET sahibi olmayı, bu şanlı Devletimizin ilan edeceği CİHAD yoluyla İSLAM RİSALETİNİ tüm dünyaya “hâkim, hakem ve hükümran kılmayı”, başta İspanya olmak üzere tüm dünyayı kurtarmayı bizlere nasip etsin. Amin
Unutmayalım ki kardeşlerim İslam’a göre;
İSLAM ASLA DEVLETSİZ OLMAZ
BİR DEVLET DE ASLA İSLAMSIZ OLAMAZ..
Ve yine unutmayalım ki; Bir toplumu, bir Devleti yönetmede DEMOKRASİ, LAİKLİK, KAPİTALİZM, KEMALİZM, SOSYALİZM vs. den şanı yüce Allah (cc) ASLA VE KAT’A razı değildir.
Peki, neyden razıdır Rabbimiz? Yüce kitabı Kur’an da diyor ki;
“Bugün size DİNİNİZİ kemâle erdirdim, üzerinizdeki NİMETİMİ tamamladım ve sizin için DİN OLARAK (Anayasa, kanun, Devlet düzeni ve Hayat nizamınız olarak) İSLAM’I SEÇİP BEĞENDİM.” (Maide suresi 3)
İşte bu nokta, imanımız bir gereğidir ve temel bir husustur. Bu sadece DÜNYA HAYATINI değil AHİRET HAYATINIZI DA ilgilendiren CAN ALICI BİR NOKTA’ dır bu kardeşlerim..
“Ey Rabbim, bu makalemi okuyan, anlayan, benimseyen ve paylaşan tüm Müslümanlara, son nefeslerine kadar şahit, son nefeslerinde de o müjdelenen İSLAMİ DEVLET de şehit olmayı nasip eyle..”
Sevgi, saygı ve muhabbetlerimle
Bekir Yetginbal – 27 Mayıs 2025
Tags: