Misyoner Ahmet eş Şara Utanmadın mı Teslim Olurken ABD’ye?

Misyoner Ahmet eş Şara Utanmadın mı Teslim Olurken ABD ve Donald Trump’a?

Bizleri İslam ile şereflendiren Âlemlerin Rabbi, mülkün sahibi, Şanı yüce Allah’a sonsuz defa hamd olsun.

Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi en başta ölçü ve örnek Rasul Hz. Muhammed’in, ehli Beytinin, güzide Ashabının, İslam ümmetinin ve sizlerin üzerine olsun.

SAĞIR SULTAN’IN DA

OKUDUĞU, DUYDUĞU BİR HABER:

ABD Başkanı Donald TRUMP, 20 Mayıs 2025 Salı günü Suudi Arabistan’a düzenlediği ziyarette, Cumhurbaşkanı Ahmet eş ŞARA ile de görüştü ve Suriye’ye ABD’ nin uyguladığı yaptırımları kaldırmayı planladığını açıkladı.

Fakat Washington’un bu yaptırımların kaldırılması için, Şam yönetimine 5 şartı olduğunu belirtti. Bunlar:

1. Yahudi varlığı ile normalleşme amacıyla İbrahim Anlaşması’nı imzalamak,

2. Tüm yabancı savaşçıların Suriye’yi terk etmesini sağlamak,

3. Bazı Filistinli silahlı grupların üyelerini sınır dışı etmek,

4. Amerika’ya, IŞİD’in yeniden ortaya çıkmasını engelleme konusunda yardımcı olmak,

5. Kuzeydoğu Suriye’deki IŞİD mensuplarının tutulduğu merkezlerin sorumluluğunu üstlenmek.

Nitekim TRUMP’ ın Amerika’ya dönmesi sonrasında, ABD’ nin Suriye’ ye uyguladığı tüm yaptırımları kaldırdığı resmen açıklandı.

Muhterem kardeşlerim ve Davetçi gençler

Yaptırımları seve seve kaldıran sadece ABD olmadı. Avrupa Birliği de ABD’ den önce bu kararı almıştı.

Ben bu paylaşımımda özellikle 2. Madde de söz konusu edilen “Tüm yabancı savaşçıların Suriye’yi terk etmesini sağlamak…” konusunu ele almak istiyorum.

Fakat bunun öncesinde makaleme başlık olarak seçtiğim; “MİSYONER AHMET EŞ ŞARA..” cümleme bir açıklık getireyim.

MİSYON nedir?

Kökeni itibariyle Fransızca olan ‘MİSSİON’ kelimesinden türeyen MİSYON lafzı; ‘Görev’ anlamına gelir.

MİSYON herhangi bir amacı anlatan ‘Özel Görev’ anlamına gelmektedir. Bir örnek vermek gerekirse;

‘’Firma olarak MİSYONUMUZ, sizlere en iyi hizmeti sağlamaktır.”

Peki, Misyoner nedir?

MİSYONER; Bu özel görevi yerine getirmek için yükün altına giren, onu yüklenen, amaç edinen kişidir.

Ticari anlamda MİSYON kelimesi kullanılabildiği gibi, İslam coğrafyasında Hristiyanlığı yayma, bu amaç için “Dini faaliyette bulunma yoluna revan olanlara da MİSYONER denilmektedir.

Benim bu yazımda Ahmet eş ŞARA için “Misyoner” demem, SİYASİ ANLAMDA bir misyonerlik faaliyetidir.

O zaman şu soruyu haklı olarak sorabilirsiniz:

“Ahmet eş ŞARA, misyoner yakıştırmasını hak ediyor mu Bekir amca, neye istinaden bize benzeyen ve kardeş dediğimiz bu adamcağıza tuttun misyoner dedin?”

Değerli kardeşlerim, alnı secde izli insanlar

Malumunuz, 08 Aralık 2024 Pazar günü, insanlık tarihinin en kanlı ve vahşi yöneticilerinden birisi daha, Suriye’ de katil baba Hafız ESAD ve oğlu katil Beşar ESAD’ın toplam 54 yıllık iktidarı Allah’a hamd olsun son buldu.

Ve yine Allah’a hamd olsun ki 30-40 yıldır bu zalim ve tağutlar tarafından Suriye zindanlarında hapis tutulan 100 binlerce mazlum ve masum Suriye’ li kardeşimiz de esaretten kurtuldu.

Başkent Şam’ ın mücahitler eline geçmesi elbette ki tüm Suriye’ lileri sevince boğdu, artık Suriye’de İSLAM hâkim, hakem ve hükümran olacak inşaAllah sanıldı..

Ama görüldü ki, DAHA İLK GÜNDEN İTİBAREN Ahmet eş ŞARA; yüzünü, gönlünü, kalbini ve amellerini, İSLAM DIŞI akideler, fikirler, nizamlar, şahıslar, cemaatler ve devletlerden yana koydu.

Müslümanlar, İslami cemaatler ve darbeyi gerçekleştiren Müslüman silahlı gruplar bunu ilk aylarda tam anlayamadılar, hüsnü zanda bulunmayı tercih ettiler ve sustular..

Neredeyse aradan 6 aya yakın bir zaman geçti.

Katil Esad ailesinin DEVLET ADI, aynen durdu, onların Devlet adamları ile kol kola girildi, cinayet ve vahşetleri affedildi, ABD dostu ve uşağı tüm devletler, Ahmet eş ŞARA’ nın da kuzu sarması dostu oldu.

Derken tarih 20 Mayıs 2025 Salı gününe geldiğinde, Allah’tan korkmaz, kulundan utanmaz “İkiyüzlü Adam” eş ŞARA; katil ABD ve Donald TRUMP’ a tam teslim olduğunu açıkça ilan etti.

“Her şeyin bir bedeli vardır..” diyen TRUMP, yaptırımları kaldırma bedelini yukarıdaki 5 madde olarak kabul eden eş ŞARA’ya, ABD’ den müjdeyi (!) verdi; “Gözün aydın cesur ve sadık genç adam, yaptırımları kaldırdık..”

Bu son gelişme bir kere daha ispat etti ki; “Evet, Ahmet eş ŞARA İslam dışı fikirlerin, zikirlerin, anayasa ve kanunların, nizamların, yerli ve milli birçok devletin GÖNÜLLÜ MİSYONERİ’ dir. Yani hizmetkarıdır..

Allah korusun çok çok yakında, “- Ben yaptırımları kaldırdım, şimdi sıra sende..” diyen ABD’ ye “Tüm yabancı savaşçıları Suriye’ den kovma..” sözü veren Misyoner Ahmet eş ŞARA, adeta kendisini iktidara getiren Türkiye’ li, Özbekistan’ lı, Kafkasya’lı, Bosna Hersek’li, Afganistan’ lı, Yemen’ li, Mısır’ lı, Irak’lı vs. tüm mücahitlere diyecek ki;

“Beyler, size şu kadar süre.. Ya seve seve Suriye’ yi terk edeceksiniz, ya da ben sizi zorla sınır dışı edeceğim. Gitmiyoruz, Esad’a karşı direndiğimiz gibi sana karşı da direnir, gerekirse savaşırız derseniz, ben size yapacağımı biliyorum…” diyecektir.

Yani ahmak adam, gafil adam, gönüllü misyoner, Suriye’de İSTİKLAL MAHKEMELERİ kuracak, kel Aliço’ lar bulacak gereğini yapacaktır..

Suriye halkı, Allah korusun “Yeni bir iç savaşa” tutuşmuş ABD ve dostlarının umurunda mı?

“Arap Baharı” nı başlatan emperyalist kâfirler, İslam coğrafyasına bu üslupla yeni bir FORMAT ATAN katiller, sözde “Devrim Şarkıları” ile halkları gaza getirerek, insanlarla alay ediyor, oturup kıs kıs gülüyor, ardından da “Yerli ve Milli Misyonerlerini” iktidara taşıyorlar.

Müslümanlar niye bu duruma düştü sorusunun cevabı çok çok basit..

“Müslümanlar; İslam’ı iktidara taşımada, İslami bir Devlet kurmada, SÜNNETULLAH ve SÜNNETİ RASULULLAH’ ı terk ettiler..”

Yani Hz. Muhammed’in (sas) fikri, siyasi ve fiili metodunu terk ettiler.. Medine’ de İslam Devleti kurulurken olup bitenleri hiç mi hiç umursamadılar.

Bu gün gelinen nokta ise; Hüsran, hüsran, hüsran..

“Ey Rabbim, bu makalemi okuyan, anlayan, benimseyen ve paylaşan tüm Müslümanlara, son nefeslerine kadar şahit, son nefeslerinde de o müjdelenen İSLAMİ DEVLET de şehit olmayı nasip eyle..”

Sevgi, saygı ve muhabbetlerimle

Bekir Yetginbal – 24 Mayıs 2025


Tags:

 
 
 

Bir cevap yazın