Günah İşlemenin Sebepleri ve 10 Tehlikeli Sonucu

Günah İşlemenin Sebepleri ve 10 Tehlikeli Sonucu

Bizleri İslam ile şereflendiren Âlemlerin Rabbi, mülkün sahibi, Şanı yüce Allah’a sonsuz defa hamd olsun.

Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi en başta ölçü ve örnek Rasul Hz. Muhammed’in, ehli Beytinin, güzide Ashabının, İslam ümmetinin ve sizlerin üzerine olsun.

Osmanlı İslam Devleti, icraatlarında var olan birçok eksik ve yanlış uygulamalarına rağmen, İslam’ı hâkim, hakem ve hükümran kılmaya çalışan, Cihad yoluyla en başta İstanbul olmak üzere birçok beldeler fetheden ve VİYANA kapılarına kadar İslam’ı yayan bir devlet idi.

Osmanlı sonrası kurulan ve 100 yılı geride bırakan, hâlihazırda içinde yaşamakta olduğumuz bu DEMOKRATİK, LAİK, KEMALİST VE TAM KAPİTALİST DÜZEN ise ne Anayasasında, ne kanunlarında ne de icraatlarında asla ve kat’a İslam’a yer vermeyen, onu tamamen hayattan uzaklaştıran bir düzendir.

Dünyadaki diğer kapitalist ülkelerde de olduğu gibi İslam; sosyal, siyasal, iktisadi, ticari, ictimai, askeri, dâhili ve harici tüm ilişkilerden kovulunca, elbette ki İSLAM YERİNE bir şey oturtmaları, yerleştirmeleri gerekiyordu.

Nitekim iktidarı ele geçiren İttihat ve Terakkiciler, Jön Türkler ve Sabetayist Yahudiler, hayranları oldukları İngiltere’den, İsviçre’den, İtalya’dan, Yunanlılardan ve diğer Avrupa Devletlerinden en başta HÜRRİYETLER, ÖZGÜRLÜKLER fikrini ve onların tüm nizamlarını alıp bu topraklarda hakim kıldılar ve İslam dışı HER ŞEYİN önünü açıp serbest bıraktılar..

Yeter ki İslam olmasın da ne olursa olsun dediler.

Öncelikle bu işe zaten dünden TEŞNİ OLAN başta Ermeni tebaa, Yahudi tebaa, Avrupa’da eğitim görmüş tüm Elit (!) tabaka ve İslam düşmanı kim varsa İPİNİ KOPARMIŞCASINA balıklama bu özgürlükler deryasına daldılar.

Avrupai yaşam biçimi, Tesettürsüz kadınlar, Meyhaneler, Beyoğlu’ nun batakhaneleri, Batı sermayeli ama İslam isimli (Osmanlı Bankası gibi) faizli sermaye ve finans kurumları ardı ardına açıldı.

Müslüman halk ise bütün bu olup bitenleri sadece seyrediyor ve anlamaya çalışıyordu.

Bu topraklarda sadece Kapitalist Anayasa ve kanunlar uygulanmakla kalmadı, onlarca yıl ısrarla sürdürülen LAİKLİK AKİDESİ ESASLI “Eğitim ve Öğütüm siyasetiyle” Müslüman halk da yavaş yavaş İSLAMİ TÜM DEĞERLERDEN uzaklaşmaya / uzaklaştırılmaya başlandı..

100 yılın sonunda gelinen nokta tam da AVRUPA’NIN İSTEDİĞİ bir toplumsal, ailevi ve bireysel tipler üretildi..

Bu tipler için artık İSLAM’IN BİR ÖNEMİ YOKTUR.. Helalmiş, harammış, sevapmış, günahmış, ırzmış, namusmuş, izzetmiş, şerefmiş, ahlakmış, insani değerlermiş HİÇ Mİ HİÇ UMURLARINDA değil..

Bu acı mahsul KİMİN ÜRÜNÜ? İnsanımızı toplumumuzu, ailelerimizi, yavrularımızı KİM bu hale getirdi?

Başı örtülü tesettürlü annenin yanında, koluna girmiş yürüyen 16-17 ya da 18 yaşındaki “göbeği açık ve süper mini etekli kızlar” KİMİN meyvesi?

Ortaokullarda bile esrar, eroin ve kokain âlemi yapan kızlı erkekli gruplar Avrupa’nın mı kızları?

Karısını, kızlarını, baldızlarını, yeğenlerini yanına alıp plajlara koşan, ONLARI ÇIRILÇIPLAK SOYAN edep ve haya yoksunu babalar Avrupa’ dan mı geldi?

Bankaların verdiği FAİZLİ KREDİLERLE ev alan, araba alan ONLARCA MİLYON insan uzaydan mı geldi?

“Hâkimiyet Milletindir” diyen, kanunlarında İslam’ın “İ” harfine bile izin vermeyen bu düzene Oy vermeye KOŞA KOŞA ve YARIŞ EDERCESİNE giden % 85 halk, ithal bir halk mı?

İşin hakikatini araştırdığımızda karşımıza çıkan şey; 100 yıllık DEMOKRATİK, LAİK, KEMALİST VE TAM KAPİTALİST BU DÜZEN, bunca günahın ve bunca haramın işlenmesinin BAŞ MÜSEBBİBİ, hatta hepsinin GÜNAH ÜRETME FABRİKASIDIR.

Hem de öyle bir Fabrika ki; 7/24 tam kapasite çalışmakta ve TÜM HALKINI uçuruma doğru sürüklemektedir.

Bırakın her gün ONLARCA YÜZLERCE GÜNAH İŞLENMESİNİ, bir ferdin, bir erkek veya kadının sadece BİR GÜNAH İŞLEMESİ bile bakın nelere sebebiyet veriyor.

Bunu çok çok güzel ortaya koyan Prof. Dr. Soner DUMAN hocanın dün bir makalesini okudum. Harika tespitlerini gördüm ve sizin için aşağıya alıntıladım. Rabbim ondan razı olsun.

Gelin şimdi bu yazıyı bir okuyalım sonra sizlere söyleyeceğim birkaç hatırlatmam daha olacak inşaAllah. Yazısı şu:

– – – – –

BİR GÜNAHIN 10 TEHLİKELİ SONUCU

GÜNAH DEMEK, Allah’ın bir yasağını çiğnemek ya da Onun bir emrini terk etmek demektir.

Mesela içki içmek, kumar oynamak, faiz yemek, zina etmek Allah’ın bir yasağını çiğnemektir. Namaz kılmamak, oruç tutmamak, zekât vermemek, Allah’ın bedenimizde örtülmesini emrettiği yerleri örtmemek gibi fiiller ise Allah’ın emrini terk etmektir.

Bir günah işlediğinizde öyle şeyler oluyor ki… Günah deyip geçmemek lazım.  İşlediğimiz günah Rabbimiz Allah’tan başlayarak kâinattaki her bir varlıkta bazı karşılıkları, yansımaları söz konusu oluyor. Bunlara kısaca bakalım.

1) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE RABBİNİZİN ÖFKESİNİ ÜZERİNİZE ÇEKMİŞ OLUYORSUNUZ.

Zira günah işlemek, Allah’a muhalefet etmek, isyan etmek demektir. Allah ise kendisine isyan edilmesinden hoşlanmaz, muhalefet edilmesini istemez.

Fatiha suresinde “kendilerine gazap edilenlerden” olmamak için her gün dua ediyoruz ya işte bunun bir anlamı da gazabı üzerimize çekecek fiillerden uzak durmayı talep etmek demektir.

2) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE ŞEYTANI SEVİNDİRMİŞ OLUYORSUNUZ.

Şeytan insanın apaçık düşmanıdır. Onun tek derdi, görevi insanı yoldan saptırmak, kendisinin yaptığı gibi insanı da Rabbine isyan ettirmektir. Günah işlediğinizde şeytanın yolunu takip ettiğiniz ve Rabbinizle aranızın açıldığı için şeytanı sevindirmiş oluyorsunuz.

3) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE CEHENNEME YAKLAŞMIŞ OLUYORSUNUZ.

Cehennem, iman etmeyenlerin veya iman ettiği hâlde günahları sevaplarından çok olanların gideceği bir azap yurdudur. İşlediğimiz her günah bizi cehenneme biraz daha yaklaştırır. Adeta her bir günah, cehenneme doğru bir adım atmak anlamına gelir.

4) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE CENNETTEN UZAKLAŞMIŞ OLUYORSUNUZ.

Cennet ve cehennem birbirine zıt iki kutuptur. Birine yaklaşmak, zorunlu olarak diğerinden uzaklaşmak anlamına gelir. Siz Allah’a karşı gelerek günah işlediğinizde cehenneme bir adım atmış, aynı anda cennetten de bir adım uzaklaşmış oluyorsunuz.

5) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE YAZICI MELEKLERE RAHATSIZLIK VERMİŞ OLUYORSUNUZ.

Kur’an’da belirtildiğine göre melekler, müminlerin merhamete nail olması, kötülükten uzak kalması için Allah’a dua ederler.

Hal böyle iken kul günah işlediğinde o merhametten mahrum kalacağı, kötülüğe adım atmış olacağı için melekler bundan rahatsızlık duyarlar. Bir kimsenin içki, kumar, zina gibi kötü amellerine melekleri şahit kılması onlara sıkıntı verir.

6) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE ALLAH RESÛLÜ’NÜ (SAV) ÜZMÜŞ OLUYORSUNUZ.

Hz. Peygamber (s.a.v.), vefat ettikten sonra ümmetinin yaptığı amellerin kendisine arz olunacağını belirtmiştir. Hayatta iken ümmetinin zorluk ve sıkıntıya uğraması kendisine zor gelen Allah Resûlü, ümmetinin günah işlemesinden elbette hoşlanmaz.

7) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE, SİZDEN ÖNCE VEFAT ETMİŞ OLAN YAKINLARINIZDAN SÂLİH OLAN KİMSELERİ ÜZÜP PERİŞAN EDİYORSUNUZ.

Bir hadiste Allah Resûlü şöyle buyurmuştur:

“Muhakkak ki amelleriniz ölüler arasındaki akraba ve aşiretlerinize arz olunur. Eğer hayırlı olursa onlar sevinç duyarlar. Böyle olmazsa o zaman şöyle derler: “Allah’ım, bize hidayet ettiğin gibi onları da hidayete erdirmeden öldürme.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 12683)

8) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE KALBİNİZİ KARARTIYORSUNUZ.

Allah Resûlü (s.a.v.) bir hadisinde, işlenen her bir günah sebebiyle kulun kalbine bir nokta konulduğu, kul günah işlemeye devam ettikçe kalbin de kararmaya devam ettiğini, nihâyet kalbin kömür gibi olacağını belirtir.

Kalbin kararması demek kişinin aklının doğru düşünmekten, kalbinin duygularını doğru kullanmaktan uzaklaşması anlamına gelir.

Günaha dadanan insan gerçekleri göremez, muhakemesi ortadan kalkar, faydalı ve zararlıyı ayıramaz hale gelir, hissizleşir, duygusuzlaşır.

9) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE ORGANLARINIZI ALEYHİNİZE ŞAHİT TUTUYORSUNUZ.

Pek çok ayette kıyamet gününde kişinin organlarının kendisi hakkında şahitlik edeceği belirtilmektedir. Günah işleyenlerin organları tek tek işledikleri günahları anlatacaklardır.

10) GÜNAH İŞLEDİĞİNİZDE MEKÂNI KENDİ ALEYHİNİZE ŞAHİT TUTUYORSUNUZ.

Bir ayette kıyamet günü yerin kendi haberlerini anlatacağı belirtilir. Yerin haberleri, kişinin yer üzerinde işlediği fiillerdir. Günah işleyenler hakkında yeryüzü “benim üzerimde şu kötülükleri yaptı” diyerek şahitlik edecektir.

Bunlar dışında günahın zararlarına ilişkin daha pek çok şey sayılabilir.

Ancak buradan şunu anlıyoruz ki işlenen bir günah; âlemlerin Rabbinden başlayarak şeytan, melek, peygamber, akrabalarımız, yeryüzü, kalbimiz, organlarımız gibi bütün bir varlık âlemi üzerinde etkiler meydana getiriyor.

İşte şimdi Allah ve resulünün niçin bu kadar çok tövbe ve istiğfar üzerinde durup ısrar ettiğini daha iyi anlıyoruz. Çünkü bu zararlı etkileri ortadan kaldırmanın tek yolu Allah’tan bağışlanma dileyip Ona dönüş yapmaktır.

Rabbimiz günahlardan uzak durmayı, böylelikle günahın yol açacağı kötü sonuçlardan kurtulmayı bizlere nasip eylesin. Bizleri kendisine itaat eden kullarından eylesin.

– – – – –

Değerli kardeşlerim ve Davetçi gençler

Elbette ki hepimize bu büyük Devasa GÜNAH ÜRETME FABRİKASINDAN ister istemez bir şeyler bulaşıyor, bulaştırılıyor. En azından mini mini yavrularımız, torunlarımız elimizden uçup gidiyor.

Bize bile sormadan bu kuzularımızı BAĞIRTA BAĞIRTA elimizden avucumuzdan alıp uzak diyarlara, İslam’a zıt diyarlara, akidelere, fikirlere onları sürüklüyorlar..

Son tahlilde bu durum; DÜNYADA HÜSRAN, AHİRETTE HÜSRAN demektir.

Peki, bir çare bir çıkış, bir kurtuluş yolu yok mu? Elbette ki var ve kıyamete kadar da var olmaya devam edecektir.

Nedir o Bekir amca?

Allah’ın kitabı Kur’an’ı ve Rasulullah (sas) efendimizin Sünnetini, birey ve toplum hayatına hâkim, hakem ve hükümran kılacak, böylelikle İslam hayatını yeniden başlatacak İSLAMİ BİR DEVLET kurmaktır.

O gün geldiğinde ve bu Devlet kurulduğunda, GÜNAH ÜRETME TESİSLERİ kapanacak, insanlarımız “Allah’a kul, Rasulüne ümmet olma yoluna” revan olacaklardır inşaAllah.

Salih amel yapmak ve çalışmak isteyenler işte bunun için çalışmalıdırlar ki, HEM DÜNYAMIZ KURTULSUN, HEM DE AHİRETİMİZ KURTULSUN.

Ey Rabbim bizleri de bu “DEVLET KURMA” salih ameline memur eyle, bizlere Nusret ile İSLAMİ BİR DEVLET sahibi olmayı, bu şanlı Devletimizin ilan edeceği CİHAD yoluyla İSLAM RİSALETİNİ tüm dünyaya hakim, hakem ve hükümran kılmayı nasip et..

Unutmayalım ki kardeşlerim İslam’a göre;

İSLAM ASLA DEVLETSİZ OLMAZ

BİR DEVLET DE ASLA İSLAMSIZ OLAMAZ..

Demokrasi koca bir yalan, İslam gerçektir.

Laik koca bir yalan, Risalet-i İslam gerçektir.

Cumhuriyet koca bir yalan, Devlet-i İslam gerçektir.

Allah’ın nusretiyle İslam Devleti bir gün gelecektir..

“Ey Rabbim, bu makalemi okuyan, anlayan, benimseyen ve paylaşan tüm Müslümanlara, son nefeslerine kadar şahit, son nefeslerinde de o müjdelenen İSLAMİ DEVLET de şehit olmayı nasip eyle..”

Sevgi, saygı ve muhabbetlerimle

Bekir Yetginbal – 24 Mayıs 2024


Tags:

 
 
 

Bir cevap yazın