Bir Annenin Feryadı.. Okumak Feryada Kulak Vermektir

Bir Annenin Feryadı..

Yazan Bayram Sağanak

Son zamanlarda sayısı artan çocuk kaçırma ve katletme olaylarına maalesef bir yenisi daha eklendi. Adana’nın Seyhan ilçesinde Gizem Akdeniz kızımız, akrabası olan 25 yaşındaki Süleyman Akdeniz tarafından işkence edilerek katledildi.

Bir insanı özellikle bu yaştaki masum bir çocuğu işkence ederek öldüren kimsenin vakıasını anlamakta zorlanmamak elde değil.

Nasıl bir ruh hali, nasıl bir psikoloji bu?

Bu olaylara artık daha sıkça şahit oluyoruz ve maalesef olmaya da devam edeceğiz.

Bunun alt alta birçok sebeplerini sıralamak mümkün ancak insanların bu hale gelmesinin ana sebebi elbette üzerlerine tatbik edilen nizamların ana kaynağı’ dır.

İnsanlar arasındaki ilişkilerde oluşan tüm problemlerin çözümünü hali hazırda yine “insan” lar bizzat kendileri ortaya koymaktadır.

Bu gün insanı eğitmek yine “insan” ların belirlediği müfredatlara göre olmaktadır.

Ahlâk olgusu da yine esasında yaratıcıyı inkâr eden hümanist temelli bakış açısından fışkıran fikirler üzerine bina edilmeye çalışılmaktadır.

Yani hayatın her alanında kanun koyan ve hayatı şekillendiren bizatihi “insan” ın kendisidir.

Bütün bunlara rağmen ve hatta “insan” oğlunun binlerce yıllık kanun koyma tecrübesine rağmen bu “insan/beşer” kanunları evladı katledilen bir annenin acısını dindirmeye güç yetirememektedir.

Gizem’ in annesinin feryadı bizlere “insan” oğlunun koyduğu tüm nizamların ne denli basit, çürük ve insan fıtratına aykırı olduğunu gözler önüne sermek için yeterlidir.

Hatice hanım şöyle sesleniyor:

“Ona içeride bir yudum su vermesinler. İçeride yaşatmasınlar onu. Assınlar, onun da canına aynı acıları katsınlar. Katsınlar ki başka Gizemler ölmesin. Ben bu acımı tarif edemiyorum. Onun içeride kalması sadece bana acı veriyor. Başka da bir şey vermiyor.”

Hatice hanımın bu feryadı şüphesiz ki yüreğinden gelen ve katışıksız saf bir sestir.

Bu saf sese sadece yaratıcıdan gelen bir nizam karşılık verebilmektedir.

Çünkü yaratıcıdan gelen nizam (ki o İslam’dır) bütün meselelere insan fıtratına muvafık, tamamen uygun çözümler getirdiği gibi bu meseleyi de en mükemmel şekilde çözmüştür.

Evladı katledilmeyenler Hatice hanımın feryadını anlayamaz. Yıllarca biriktirdiği birikimini hırsıza kaptırmayanlar bu mağduriyeti hiç mi hiç hissedemez.

Allah’ın kanunları tatbik edilmediği sürece bu annelerin ciğerleri asla soğumayacaktır.

Daha önemlisi, yaratıcıdan gelen bir nizamın (ki o İslam’dır) gölgesinde yetişmeyen insanların içinden bu vahşi cinayetleri işleyenlerin çıkması hiç engellenemeyecektir.

Ey bu beşer kanunlarını ortaya koyan, tatbik eden ve savunuculuğunu yapan yöneticiler

Tüm bu Müslümanların üzerlerinizdeki haklarını nasıl vereceksiniz ve Kıyamet Günü o çetin hesaptan nasıl kurtulacaksınız.

Ey yöneticiler, biliniz ki Müslümanların sizler üzerindeki en büyük hakları sizlerin Allah’ın kanunlarını onlara kâmilen uygulamanızdır.

Sizlerin, İslam Ümmetinin ve hatta tüm insanlığın kurtuluşu ancak İslâm’dadır ve İslam kanunlarının uygulanmasındadır.

Bunu idrak etmek için daha ne gibi musibetler gerekecektir.  01.05.2014

Kaynak Köklü Değişim Dergisi


Tags:

 
 
 

Bir cevap yazın